Translation of "Yürüyüşe" in Polish

Yürüyüşe çıkalım.

- Chodźmy się przejść.
- Chodźmy na spacer.

Yürüyüşe gitmeyi önerdim.

Zaproponowałem pójście na spacer.

- Yürüyüşe çıkmak ister misin?
- Yürüyüşe çıkmak ister misiniz?

- Chciałabyś iść na spacer?
- Pójdziemy na spacer?

Köpeği ile yürüyüşe çıktı.

Wyszedł z psem na spacer.

Kahvaltıdan sonra yürüyüşe çıktık.

- Po śniadaniu wyszliśmy pospacerować.
- Wyszliśmy na spacer po śniadaniu.

Akşamları, köpeğimle yürüyüşe çıkarım.

Wieczorem wychodzę z moim psem.

Her gün yürüyüşe çıkın.

Idź na spacer każdego dnia.

Bir yürüyüşe ne dersiniz?

A może spacer?

Sabah erkenden yürüyüşe çıktım.

Poszedłem na spacer wcześnie rano.

Ben sadece yürüyüşe gidiyorum.

Wychodzę tylko na spacer.

Dedem her gün yürüyüşe çıkar.

Mój dziadek codziennie chodzi na spacer.

Yalnız başına yürüyüşe çıkmaktan hoşlanır.

Ona lubi samotne spacery.

Tom her sabah yürüyüşe çıkar.

Tom każdego ranka idzie na spacer.

- Sahilde gezinti yaptık.
- Sahilde yürüyüşe gittik.

Wybraliśmy się na spacer po plaży.

O, yalnız başına yürüyüşe çıkmayı sever.

Ona lubi samotne spacery.

Yarın hava güzel olursa yürüyüşe çıkalım.

Jeśli jutro będzie ładna pogoda, chodźmy na wycieczkę.

O akşam yemeğinden sonra yürüyüşe çıkma alışkanlığındaydı.

Miał w zwyczaju wychodzić na spacer po kolacji.

Tom ve Mary köpeği sırayla yürüyüşe götürdüler.

Tom i Mary na zmianę wyprowadzali psa na spacer.

- Tom yürüyüş yapmayı sever.
- Tom yürüyüşe çıkmaktan hoşlanır.

Tom lubi chodzić na spacery.

Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, uzun bir yürüyüşe çıkmaya karar verdi.

Z braku czegoś lepszego do roboty, Tom postanowił wybrać się na długi spacer.