Translation of "Yağıyordu" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Yağıyordu" in a sentence and their japanese translations:

Yağmur yağıyordu.

雨が降っていた。

Yağmur yüzüme yağıyordu.

雨がまともに私に降り注いでいた。

Uyandığımda, kar yağıyordu.

- 目が覚めてみると、雪が降っていた。
- 目が覚めたら雪が降っていた。
- 目が覚めると雪が降っていた。

Sessizce yağmur yağıyordu.

静かに雨が降っていた。

Dün yağmur yağıyordu.

- 昨日は雨降りでした。
- 昨日は雨が降ってたんだ。

İnce yağmur yağıyordu.

細かい雨が降っていた。

Osaka'da şiddetli yağmur yağıyordu.

大阪で、激しい雨が降っていた。

Dün gece yağmur yağıyordu.

昨夜は雨が降っていた。

Ara sıra kar yağıyordu.

雪が降ったりやんだりしている。

Ben vardığımda, yağmur yağıyordu.

私が到着したとき、雨が降っていた。

Bütün gece kar yağıyordu.

一晩中雪が降っています。

Biz vardığımızda yağmur yağıyordu.

私達が着いた時は、雨が降っていた。

O gün kar yağıyordu.

あの日は雪が降ってたよ。

Şikago çevresinde yağmur yağıyordu.

シカゴのあたりでは雨が降っていました。

Perdeyi açtığımda kar yağıyordu.

カーテンを開けたら、雪が降っていた。

Üstüne üstlük yağmur yağıyordu.

おまけに雨まで降っていた。

Ben istasyona ulaştığımda, kar yağıyordu.

駅に着いたら雪が降っていた。

Evde kaldılar, çünkü yağmur yağıyordu.

雨が降ったので、彼らは家にいました。

Yağmur iyi ve şiddetli yağıyordu.

とても激しく雨が降っていた。

Bu sabah kalktığımda, yağmur yağıyordu.

私が朝起きた時、雨が降っていました。

Yağmur yağıyordu ve oyun iptal edildi.

雨が降って試合はコールドゲームになった。

Yağmur yağıyordu fakat o dışarı gitti.

雨が降っていたが、彼は外出した。

Gece boyunca ara sıra yağmur yağıyordu.

夜通し雨が降ったり止んだりしていた。

Yağmur yağıyordu, bu yüzden evde kaldım.

雨だったので、私は家にいた。

Bugün yağmur yağıyordu. Yarın nasıl olacak?

今日は雨だったが明日はどうだろう?

Bu sabah otobüse bindiğimde yağmur yağıyordu.

今朝バスに乗ったとき、雨が降ってた。

Ara vermeden bütün gün boyunca yağmur yağıyordu.

雨は途切れることなく一日中ふりつづいた。

Bütün gece boyunca zaman zaman yağmur yağıyordu.

一晩中雨が降ったりやんだりしていた。

Kar yağıyordu ama dışarısı çok soğuk değildi.

- 雪が降っていたけれども外はあまり寒くなかった。
- 雪は降ってたけど、外はそんなに寒くなかった。

Düne kadar bir hafta boyunca yağmur yağıyordu.

昨日まで一週間ずっと雨が降っていた。

Bu sabah kalktığımda ağır biçimde yağmur yağıyordu.

- 今朝起きたら雨が激しく降っていました。
- けさ起きたときひどく雨が降っていた。

O kadar çok yağmur yağıyordu ki içerde oynadık.

雨がひどく降ってきた、それで私たちは屋内で遊んだ。

Şiddetli yağmur yağıyordu fakat o arabayla gezmekte ısrar etti.

雨が激しく降っていたのに、彼女はどうしてもドライブに行くといって聞かなかった。

O kadar şiddetli yağmur yağıyordu ki gidişimizi ertelemek zorunda kaldık.

雨がとてもひどく降っていたので、私たちは出発を延期しなければならなかった。

Yağmur yağıyordu. Ancak onlar yine de okul gezilerine devam ettiler.

雨が降ったけれど彼らは遠足にいった。

- Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- Yağmur yağdığı için taksiye bindim.

雨が降ってるからタクシーに乗りました。

O kadar çok yağmur yağıyordu ki onu başka bir gün ziyaret etmeye karar verdik.

かなり雨が激しかったので、私たちは別の日に彼を訪ねることにした。