Translation of "Verin" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Verin" in a sentence and their japanese translations:

Siz karar verin.

君が決めて

Kendinizi işe verin.

仕事に熱中しなさい。

Bana zaman verin.

時間をください。

Sınav kağıtlarınızı verin.

答案を提出しなさい。

Ona zaman verin.

彼を長い目で見てやりなさい。

Onu ona verin.

それを彼女に与えなさい。

Bize izin verin.

勘弁してくれ。

Bana ya özgürlük verin ya da ölüm verin!

われに自由を与えよ。しからずんば死を与えよ。

Gıda bankalarına verin. Evsiz sosyal yardım kuruluşlarına verin.

必要な人に食料を配る団体に寄付する。ホームレスを助ける団体に寄付する。

Onların gitmesine izin verin.

出て行かせなければ なりません

Çabuk karar verin. Hadi.

早く決めて ほら

Bana biraz kredi verin.

信用してもらってもいいと思いますがね。

Hastaya hemen ilaç verin.

患者にすぐ薬を飲ませなさい。

Bana bir mola verin.

- 勘弁してくれ。
- 勘弁してよ。
- いいかげんにして。

İşi yapmamıza izin verin.

我々にその仕事をやらせて下さい。

Bana bir vinç verin.

引き上げてくれ。

Bana bir şans verin.

一杯ください。

Lütfen ona yol verin.

どうぞ彼のために道をあけて下さい。

Bana fikrinizi verin lütfen.

どうぞ君の意見を言って下さい。

Resme bakmama izin verin.

ちょっとその絵を見せて下さい。

Onu duymama izin verin.

それを聞かせてくれ。

Bana onun ayrıntılarını verin.

その内訳は?

Bana beş gün verin.

五日待ってくれ。

Çocuklara yol verin lütfen.

道を開けて子どもを通してください。

Sezarın hakkını Sezara verin.

盗人にも三分の理。

Bana onun yarısını verin.

半分よこせ。

Onu denememe izin verin.

私にそれをやらせてみてください。

Kendimi tanıtmama izin verin.

- 紹介させてください。
- 自己紹介をさせてください。
- 自己紹介をさせていただきます。
- 自己紹介させて下さい。
- 自己紹介させて頂きます。

- Konuşmama izin verin.
- Konuşayım.

ちょっといいですか?

Onu halletmeme izin verin.

私に任せなさい。

Reçetenizi görmeme izin verin.

処方箋を見せてください。

Bana bir havlu verin.

タオルとって!

Lütfen ödememe izin verin.

払わせてください。

Oyuna katılmama izin verin.

僕もゲームに加えて下さい。

Dikkatinizi bana verin, lütfen.

御注目ください。

Lütfen gitmeme izin verin.

私に行かせてください。

Benim için oy verin!

- 俺に投票してくれ!
- 私に投票して!

Dışarı çıkmama izin verin.

出してくれ。

Lütfen bana dikkatinizi verin.

ご注目下さい。

Bana bir kağıt verin.

私に紙を一枚下さい。

Gerçek bir ara verin!

ゆっくり休んでね。

şunu da söylememe izin verin:

どうなったかお伝えします

Lütfen bize üç referans verin.

照会先を3件ください。

Bana ondan sadece birazcık verin.

ほんの少しください。

Lütfen bana kalıcı adresinizi verin.

- 君の連絡先住所を教えてください。
- 君の本籍地を教えて下さい。

Bana biraz daha su verin.

もう少し水をください。

Lütfen teleks ile cevap verin.

テレックスでご返事ください。

Lütfen bana bir içecek verin.

ちょっと一杯飲ませてくれ。

Bana üç dondurma verin, lütfen.

アイスクリームを3つください。

Geldiğinde bu mektubu ona verin.

彼女が来たらこの手紙を渡してください。

Bana biraz daha çay verin.

お茶をもう少し下さい。

Lütfen bana bir küllük verin.

灰皿を下さい。

Lütfen oyunu denememe izin verin.

私にそのゲームをさせてください。

Samimi görüşünüzü duymama izin verin.

率直な意見を聞きたい。

Bagajınıza yardımcı olmama izin verin.

荷物をお持ちしましょう。

Bir şarkı söylememize izin verin.

歌を歌いましょう。

Bana bir saniye izin verin.

ちょっと失礼します。

Bana yazacak bir şey verin.

書くものをくれ。

Nişanınızı tebrik etmeme izin verin.

御婚約おめでとう。

- Sorularıma cevap verin.
- Sorularımı yanıtla.

私の質問に答えなさい。

Bana bir şans daha verin.

もう一度チャンスをくれ。

Lütfen içeri girmeme izin verin.

私を中に入れてください。

Süre doldu. Lütfen sınavlarınızı verin.

時間です。あなたのテスト(用紙)を渡してください。

Size yardım etmeme izin verin.

- 手伝わさせて。
- お手伝いさせてください。

Lütfen bana bu kalemi verin.

このペンをください。

Size asansörü göstermeme izin verin.

エレベーターまでご案内しましょう。

Bana bir parça tebeşir verin.

チョークを一本下さい。

Lütfen bana bir hamburger verin.

私にハンバーガーをください。

- Ona bir oyuncak verin.
- Ona bir kavırçak ver.
- Ona bir kavırçak verin.

彼女に人形をあげなさい。

- Lütfen işi yapmamıza izin verin.
- Lütfen işi yapmak için bize izin verin.

我々にその仕事をやらせて下さい。

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.

君しだいだ 決めてくれ

Size üç tüyo vermeme izin verin.

3つのアドバイスをしましょう

O anın ''evet'' olmasına izin verin.

その瞬間ためらわず「イエス」と 言えるようにしましょう

Telefonlarınızı bırakın ve dikkatinizi bana verin.

携帯を置いて 注意を払ってください

Bana iki kırmızı karanfil daha verin.

赤いカーネーションをもう2本ください。

Lütfen müsait olduğunuz zaman cevap verin.

招待状お受け取りをお知らせください。

Lütfen bana yiyecek bir şeyler verin.

- 私に何か食べる物を下さい。
- 何か食べるものをください。

Lütfen bana kentin bir haritasını verin.

街の地図を1つください。

Bana yazmak için bir şey verin.

- 何か書くものを貸してくれ。
- なにか書くものをくれ。

Lütfen bana bir şans daha verin.

- どうかもう一度やらせてみてください。
- もう一度チャンスをください。

- Bana kitabı ver.
- Bana kitabı verin.

- その本をとってくれ。
- その本ちょうだい。

Bana bir dolar geri verin, lütfen.

1ドルお釣りをくださいな。

Ben dışarıdayken odama çekidüzen verin lütfen.

僕の留守中に部屋を掃除しておいて下さい。

Derin bir nefes alıp verin, lütfen.

息を深く吸ったり吐いたりしてください。

Bay Kato'yu sizinle tanıştırmama izin verin.

加藤さんをご紹介します。

Bana boş bir sayfa kağıt verin.

私に白紙を一枚ください。

İşimi barış içinde yapmama izin verin.

静かに仕事をさせて下さい。

Sizi Bay White'a tanıtmama izin verin.

ホワイトさんにご紹介させて下さい。