Translation of "Sesini" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Sesini" in a sentence and their japanese translations:

Sesini yükselt.

もう少し大きくして。

Sesini alçalt.

小さい声で話してください。

Sesini alçalt!

もう少し小さい声で話してください。

Teknelerin sesini duymuşlar.

‎船の音を聞きつけた

Radyonun sesini kız.

- ラジオの音を小さくしなさい。
- ラジオのボリュームを下げてください。
- ラジオの音量、小さくしてよ。

TV'nin sesini aç.

テレビの音大きくして。

O, sesini alçalttı.

彼は声をおとした。

Televizyonun sesini açtı.

彼はテレビの音量を大きくした。

Bana sesini yükseltme.

大きな声でどなるな。

O, sesini yükseltti.

- 彼女は声を大きくした。
- 彼女は声を荒げた。

Sesini biraz açın.

もう少し大きくして。

O sesini alçalttı.

彼女は声を潜めた。

Sesini kısar mısın?

声を小さくしてくださいませんか?

Tom'un sesini duyabiliyorum.

- トムの声がする。
- トムの声が聞こえる。

Müziğin sesini aç!

音楽の音を大きくして!

Tom'un sesini duyuyorum.

トムの声が聞こえる。

- Hâlâ sesini duyabiliyorum.
- Ben hâlâ senin sesini duyabiliyorum.

まだ、あなたの声が、耳に残っている。

- Televizyonu kısın.
- Televizyonun sesini kıs.
- Televizyonun sesini kısın.

テレビの音を小さくしなさい。

Lütfen radyonun sesini kıs.

ラジオの音を低くして下さい。

Radyonun sesini biraz aç.

- ラジオの音を少し大きくしてよ。
- ラジオの音をもう少し大きくしてよ。

Radyonun sesini aç. Duyamıyorum.

ラジオの音を大きくしてくれ。聞こえないよ。

Sesini çok iyi taşır.

彼女の声はとても良く通る。

TV'nin sesini kısabilir miyim?

テレビの音を小さくしてもいい?

Çatıdaki yağmurun sesini seviyorum.

私は屋根に当たる雨の音が好きだ。

Vadi şelalenin sesini yansıtıyor.

谷は滝の音を反響する。

Radyonun sesini biraz açın.

ラジオの音を少し大きくしてよ。

- Kapa çeneni!
- Kes sesini!

- 黙れ!
- うるさい!
- 黙ってて。

Rüzgar çanlarının sesini seviyorum.

- 風鈴の音色が大好きです。
- 風鈴の音が大好きなんだ。

Lütfen sesini kısar mısın?

もしよかったら声を小さくしていただけませんか?

Ben piyanonun sesini seviyorum.

私はピアノの音が好きだ。

Yağmurun sesini rahatlatıcı buluyorum.

雨の音を聞くと心が落ち着く。

Senin sesini derhal tanıdım.

すぐにあなたの声とわかりました。

Lütfen televizyonun sesini açma.

テレビのボリュームを上げないでください。

O, radyonun sesini kıstı.

彼女はラジオの音を小さくした。

Bu çalgının sesini ilk duyduğumda

この楽器の音色を 初めて耳にしたとき

Annelerinin sesini takip etmeleri zorlaşıyor.

‎母親の声が聞こえにくい

Plajdaki dalgaların sesini duyabiliyor musun?

岸辺の波の音が聞こえますか。

Hemen o radyonun sesini kıs.

そのラジオ、今すぐ小さくしてくれ。

Kaset kaydedici, onun sesini kaydetti.

そのテープレコーダーは彼の声を録音した。

Tom kırılan camın sesini duydu.

トムはガラスの割れる音を聞いた。

O kasetçalar onun sesini kaydetti.

そのテープレコーダーは彼の声を録音した。

Onun sesini duyduğunda geriye döndü.

彼女は彼の声を聞いて振り向いた。

Ben de şarkıcının sesini beğeniyorum.

私はその歌手の声も好きだ。

Lütfen televizyonunun sesini kısar mısın?

テレビの音を小さくしてもらえませんか。

Sesini duymak için sabırsızlanıyorum, Tom.

トムの声早く聞きたい。

Kilisenin yakından çan sesini duyabiliyorduk.

私たちには近くの教会の鐘の音が聞こえた。

Sesini yükselt, Tom. Seni duyamıyorum.

トム、大きな声で。聞き取れないわ。

- TV'nin sesini kıs.
- Televizyonun senini kıs.

テレビの音小さくして。

Yan odada onun sesini duyduğuma şaşırdım.

隣の部屋に彼女の声を聞いて驚いた。

Bu kuş insan sesini taklit edebilir.

この鳥は人の声を真似できる。

Bu otel odasında denizin sesini duyabilirsin.

このホテルの部屋から海の音が聞こえる。

Papağan bir insanın sesini taklit edebilir.

オウムは人の声をまねることができる。

Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.

発信音が聞こえた後であなたのメッセージを残してください。

Kiskadee sinek avcısı kuşun sesini taklit ederler.

キバラオオタイランチョウの 鳴き声を真似ていて

Sesini 200 metreyi aşkın bir alana yayıyor.

‎200メートル以上先まで ‎響き渡る

Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.

ホイッスルの音を聞くやいなや、彼らは全速力で走りだした。

Telefonda Ryo'nun sesini duyunca heyecandan dilim tutuldu.

電話で良の声を聞いたら胸がいっぱいになった。

- Sadece kalbini izle.
- Sadece yüreğinin sesini dinle.
- Yalnızca yüreğinin sesine kulak ver.
- Sadece kalbinin sesini dinle.

- 自分の思うとおりにしなさい。
- 君の思うようにしなさい。

Himalaya sisindeki bir göçebenin sesini duymuş gibi hissettim.

ヒマラヤ山脈に立ち込める霧の中で さまよう者の声

Tony onun sesini duydu ve piyano çalmaya durdurdu.

トニーは彼女の声を聞いて、ピアノを弾くのをやめました。

O onun sesini duyduğunda onun mutsuzluğu mutluluğa döndü.

彼女の不幸な気持ちも、彼の声を聞くと無上の喜びに変わった。

Avusturya'nın tepelik manzaraları Bay Bogart'a Müziğin Sesini hatırlattı.

オーストリアの山がちな地形を見て、ボガート氏の『サウンド・オブ・ミュージック』を思い出しました。

Tom sesini alçalttı ve Mary'ye onu sevdiğini söyledi.

トムは声を落としてメアリーに告げた「好きだよ」

Kötü bir soğuk algınlığı şarkıcının sesini kaybetmesine sebep oldu.

歌手は悪いかぜで声がでなかった。

Köpek sahibinin sesini duyar duymaz, bir ok gibi fırladı.

犬は主人の声を聞くやいなや弾丸のように飛んでいった。

- Lütfen sesini alçalt.
- Lütfen sesinizi alçaltın.
- Lütfen sesinizi alçaltınız.

小さい声でしゃべってください。

Söyleyecek bir şeyin varsa hemen söyle ya da sesini kes.

何か言うことがあれば、今言ってくれ。さもなくば黙っていてくれ。

Lütfen sesini biraz azaltır mısın? Akşamdan kalma baş ağrım var.

もう少し抑えてしゃべってもらえませんか?二日酔いなんです。

"Tom? Bir şey mi oldu?" "Hayır, yalnızca senin sesini duymak istedim."

「トム? 何かあったの?」「別に。声聞きたくなっただけ」

Bu kadar geç vakitte aradığım için üzgünüm. Sadece sesini duymak istedim.

こんな時間にごめんね。声聞きたくて電話しちゃった。