Translation of "Paris'te" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Paris'te" in a sentence and their japanese translations:

- Paris'te hiç bulunmadım.
- Asla Paris'te bulunmadım.

- 未だパリに行ったことがありません。
- パリに一度も行ったことがありません。
- パリには一度も行ったことがありません。

Paris'te hiç bulunmadım.

- まだパリに行ったことがない。
- パリに一度も行ったことがありません。
- パリには一度も行ったことがありません。

Paris'te moda nedir?

- パリでは何が流行していますか。
- パリでは何が流行ってるの?

O Paris'te bulundu.

彼女はパリに行ったことがある。

Asla Paris'te bulunmadın?

あなたはパリに行ったことがないのでしょう。

- Paris'te hiç bulundunuz mu?
- Hiç Paris'te bulundun mu?

- パリに行ったことはあるかい?
- パリへ行ったことがありますか。
- パリに行ったことがありますか。

- Paris'te onunla buluşma şansım vardı.
- Paris'te onunla tanışma şansım oldu.
- Paris'te onunla tanışma fırsatım oldu.

たまたまパリで彼に会う機会があった。

Paris'te kalırken, ona rastladım.

パリに滞在中、私は彼にあった。

Paris'te onunla görüştüğümü hatırlıyorum.

パリで彼に会ったことを覚えている。

O, şimdi Paris'te kalıyor.

彼は今パリに滞在中です。

Paris'te öğretim yapmak istiyorum.

パリで勉強したい。

Paris'te tanıştığım şair odur.

あれがパリで会った詩人です。

Ben henüz Paris'te bulunmadım.

まだパリに行ったことがない。

. Paris'te tanıştıklarında birbirlerine ısındılar; Napolyon

は、彼の「調停者法」をスイスに課す という繊細な 任務を

Paris'te kalırken, tesadüfen onunla tanıştım.

- パリに滞在中に、偶然彼に会った。
- パリに滞在中、偶然彼に会った。

O, şimdiye kadar Paris'te olacak.

彼女は今頃もうパリに着いているだろう。

Keşke şu an Paris'te olabilsem.

今パリにいることができればいいのに。

Amcam Paris'te on yıl yaşadı.

私の叔父はパリに十年住んでいる。

Onun hâlâ Paris'te olduğu söyleniyor.

彼はまだパリにいるそうです。

Paris'te asla bulunmadın, değil mi?

あなたはパリに行ったことがないのでしょう。

Baban Paris'te bulundu, değil mi?

あなたのお父さんはパリにいらっしゃったことがありますね。

Paris'te çektiğiniz resimlere bir bakayım.

あなたがパリで撮った写真を見せて下さい。

Yarın bu zamana kadar Paris'te olmalıyız.

明日の今ごろはパリにいるはずだ。

Paris'te eğitim görmüş olmakla gurur duyar.

彼はパリで教育を受けたことを自慢している。

Her neyse, o şimdi Paris'te olabilir.

とにかく彼は今パリにいるでしょう。

Bu giyim tarzı Paris'te ortaya çıkmıştır.

この服装様式はパリに始まった。

Liderler bir toplantı için Paris'te toplandılar.

指導者たちは会議のためにパリに集まった。

Paris'te satın aldığım bu dolma kalemdi.

パリで買ったのはこの万年筆です。

- Paris'te yaşayan amcam bizi görmeye geldi.
- Amcam, ki o Paris'te yaşar, bizi görmeye geldi.

私のおじは、パリに住んでいますが、私たちに会いに来ました。

O şimdi ya Roma'da ya da Paris'te.

彼は今ローマかパリのどちらかにいる。

Napolyon sürgünden döndüğünde, Suchet onunla Paris'te buluşmaya gitti.

ナポレオンが亡命から戻ったとき、スーシェはパリで彼に会いに行きました。

O sonunda Paris'te tanıştığı kızla evlenme kararını verdi.

彼はパリ出会った女性と結婚する決心をした。

Yakın bir zamanda Paris'te bizi ziyaret etmeye gel.

近いうちにパリに会いに来てよ。

Paris'te olacak kadar şanslıysanız, Boutique Napoleon'u şahsen ziyaret edebilirsiniz.

パリにいる場合は、BoutiqueNapoleonに直接アクセスしてください。

- Şu an keşke Paris'te olsam.
- Keşke şimdi Pariste olsam.

- 今、ここがパリならばなあ。
- 今パリにいることができればいいのに。

Paris'te Napolyon krize cevap verdi bir dizi aşırı önlemle: mülkiyet

パリのナポレオンはこの危機を強力な政策で対応した

Biz Paris'te fazladan iki hafta daha kaldık; ve bunu turistik yerleri gezerek geçirdik.

2週間余分にパリに滞在した。そしてその期間を観光に使った。

Kuzenim Teddy Fransızcayı üniversitede asıl branş olarak aldı ve bir yıl Paris'te okudu.

いとこのテディーは大学でフランス語を専攻し、パリで1年間勉強しました。