Examples of using "Mutluluğunu" in a sentence and their japanese translations:
Onların mutluluğunu kıskanmıştı.
彼は彼らの幸せを妬んでいた。
Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz.