Translation of "Kokusunu" in Japanese

Kokusunu alabiliyor.

‎匂いで分かるのだ

Sabahleyin kahvenin kokusunu severim.

朝のコーヒーの香りが大好きなんだ。

Taze ekmeğin kokusunu seviyorum.

焼きたてのパンの匂いが好きです。

- Yeni pişmiş ekmeğin kokusunu severim.
- Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusunu seviyorum.

焼きたてのパンの匂いが好きです。

Kokusunu bırakarak gücünü afişe ediyor.

‎匂いで力を誇示する

Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.

何か腐った臭いがします。

Yanan bir şeyin kokusunu alıyorum.

- 何かが焦げてる匂いがする。
- 何か焦げ臭いよ。

O muhabir haberin kokusunu alıyor.

その記者にはニュースを嗅ぎ付ける力がある。

Av köpekleri tilkinin kokusunu izledi.

猟犬たちはキツネの匂いの跡をたどった。

Taze pişmiş ekmek kokusunu severim.

焼きたてのパンの匂いが好きです。

Yeni demlenmiş kahve kokusunu seviyorum.

僕は淹れたてのコーヒーの香りが好きなんだ。

Mutfakta yanan bir şeyin kokusunu alıyorum.

台所で何か焦げ臭いにおいがします。

Yanan bir şeyin kokusunu alıyorum, Anne.

お母さん、何か焦げている臭いがするわ。

Yağmurdan nefret ederim ama kokusunu severim.

雨は嫌いだけど、雨の匂いは好き。

Odaya girer girmez sadece tütün kokusunu değil aynı zamanda benzin kokusunu da fark ettim.

その部屋に入るや否や私は、煙草の臭いのほかにガスの匂いがするのに気がついた。

Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.

‎毛で匂いを感知し ‎獲物の接近を知る

Sıra dışı bir şeyin kokusunu alıyor musun?

- 何か妙なにおいがしませんか。
- 何か変なにおいしない？

Mutfakta yanan bir şeyin kokusunu almıyor musun?

台所で何かが焦げているにおいがしませんか。

Kedi bir farenin kokusunu yakaladı gibi görünüyor.

猫がネズミを嗅ぎつけたようですね。

Yan odada yanan bir şeyin kokusunu almıyor musun?

何かが隣の部屋で燃えている匂いがしませんか。

O, kapıyı açar açmaz yanan bir şeyin kokusunu aldı.

ドアを開けたとたんに、彼は焦げ臭い匂いを嗅いだ。

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."

‎においを感知したサメが ‎彼女の周辺に来た ‎これはマズいと思った

Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.

‎２メートルの雪に埋まった ‎死骸を嗅ぎ分ける ‎クズリは珍しい動物だ

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.

‎でも ずっと陸には ‎いられない ‎サメは再び ‎においを感知した