Translation of "Sabahleyin" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Sabahleyin" in a sentence and their japanese translations:

Sabahleyin görüşürüz.

じゃあ明日の朝ね。

Sabahleyin meditasyon yapardı.

彼は、朝、よく瞑想にふけっている。

Sabahleyin kahve içerim.

朝コーヒーを飲む。

Sabahleyin şiltelerimizi toparladık.

朝になると布団を片づけます。

Sabahleyin erken yürüdüm.

私は以前よく朝早く散歩をしたものだ。

Sabahleyin İngilizce çalıştı.

彼女は午前中に英語を勉強しました。

Sabahleyin odayı temizle.

午前中に部屋をきれいに掃除しなさい。

O, sabahleyin tenis oynar.

彼女は朝テニスをする。

Sabahleyin yaklaşık onda ayrılacağım.

私は午前10時ごろ出発するつもりです。

Ben sabahleyin erken kalktım.

私は朝早く起きた。

Sabahleyin şiddetli yağmur yağdı.

午前中激しく雨が降った。

Sabahleyin kahvenin kokusunu severim.

朝のコーヒーの香りが大好きなんだ。

Annem sabahleyin hastaneye gider.

母は午前中病院に行きます。

Sabahleyin katlanır yatağı temizleriz.

朝になると布団を片づけます。

Ben sabahleyin altıda kalkarım.

私は朝6時におきます。

Sabahleyin derhal seni arayacağım.

- 朝一番に電話するよ。
- 朝イチで電話するよ。

Bob sabahleyin kahvaltı hazırlar.

朝、ボブは朝食を作る。

Ben sabahleyin duş alabilir miyim?

朝シャワーを使ってもいいですか。

Sabahleyin köpeğimi yürüyüşe götürmeye alışkınım.

朝、犬の散歩を連れて行くことにしている。

Sabahleyin tostumda bol tereyağını severim.

私は朝、トーストにバターをたっぷり塗るのが好きです。

Sabahleyin tostuma bal sürmeyi severim.

私は朝、トーストに蜂蜜を塗るのが好きです。

Yaz tatili sırasında sabahleyin okudum.

私は夏休みには午前中に勉強した。

Şu andan itibaren sabahleyin çalışalım.

午後は午前中に勉強するようにしよう。

Onların sabahleyin dört dersi var.

- 彼らは午前中に4時間の授業があります。
- 彼らは午前中、授業が4時間あります。

O sabahleyin her zaman meşgul değildir.

- 彼は午前中はかならずしも忙しくない。
- 彼は朝いつも忙しいわけではない。

Sabahleyin her zaman iki fincan kahve içerim.

私はいつも朝にコーヒーを2杯飲みます。

Sabahleyin bir saat yürüyüş yapmayı prensip ediniyorum.

私は朝一時間散歩をすることにしている。

Ben sabahleyin her zaman saat 6'da kalkarım.

私はいつも6時に起きます。

Kısa sürede yola çıkmazsak, sabahleyin yoğun trafikte sıkışacağız.

すぐに出ないと、朝のラッシュに巻き込まれてしまうわよ。

Ben sabahleyin her zaman iki fincan kahve içerim.

私はいつも朝にコーヒーを2杯飲みます。

O her zaman olduğu gibi sabahleyin erkenden kalkıp jogginge gitti.

いつものように彼は朝早く起き、ジョギングをした。

Tom her zaman sabahleyin en az üç fincan kahve içer.

トムは毎朝コーヒーを少なくとも三杯飲みます。

Bir kural olarak, o, sabahleyin yaklaşık 80:30'da ofise varır.

彼は概して8時半頃会社に着く。

Sabahleyin, Sandra bir dilim ekmek yer ve bir fincan kahve içer.

- サンドラは朝パンを一枚とコーヒーを一杯飲みます。
- サンドラは朝、パンとコーヒーを一杯飲みます。

- Anne her zaman sabahları erken kalkar.
- Annem her zaman sabahleyin erken kalkar.

母はいつも朝早く起きる。

Mary tam yatmadan önce banyo yapmayı tercih ederken Tom sabahleyin duş almayı tercih eder.

トムは朝シャワーを浴びるほうが好きだが、メアリーは寝る前に風呂に入るほうが好きだ。