Translation of "Kocaman" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Kocaman" in a sentence and their japanese translations:

Kocaman ağzını kapa.

黙りなさい、このおしゃべり。

Ağzını kocaman açtı.

彼は口を大きく開けた。

Mary'nin kocaman göğüsleri var.

メアリーは巨乳だ。

Tanrım, bu yer kocaman!

広いな!

Ben kocaman bir hata yaptım.

でも私は大きな過ちを犯しました

İnekler kocaman ve uysal görünüyordu.

牛は大きくて、おとなしく見えました。

Kocaman bir evde yalnız yaşıyor.

彼女はとてつもなく大きな家にひとりで住んでいる。

Kötü ve kocaman bir adam kolajı.

頭にはボルトが打ち込まれています

Aslan kocaman ağzını açtı ve kükredi.

ライオンはその大きな口を開けて吠えた。

Böylesine kocaman bir karpuz hiç görmedim!

こんな大きなスイカは見たことがない。

Kolugoların kocaman gözleri vardır. Sürekli tehlike kollarlar.

‎ヒヨケザルは大きな目で‎― ‎周りを警戒する

Ve kocaman, zehirli bir anemonun altına gizlendi.

‎有毒の巨大イソギンチャクを ‎隠れみのにした

Böyle kocaman bir çileği ilk defa görüyorum.

こんな大きなイチゴ初めて見た。

- Bu bina kocaman.
- Bu bina çok büyük.

この建物は非常に大きい。

Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.

空から見ると川は巨大な蛇のように見えた。

Odada kocaman bir örümcek var! Çabuk onu yok et!

大きな蜘蛛が部屋にいるの!早く退治してちょうだい!

- O, büyük bir evde yaşıyor.
- O, kocaman bir evde yaşıyor.

彼女はとても大きな家に住んでいる。

Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi.

私はケンの店で大きなぬいぐるみのクマを買いたかったが、それは売り物ではなかった。

- O, çok büyük bir eve sahiptir.
- Onun kocaman bir evi var.

彼女はとても大きな家を所有している。

Ve onları bulmak için kocaman bir çölümüz var ama ne tarafa gideceğimiz konusunda karar vermeliyiz.

この砂漠は広いから どっちへ行くか決めなきゃ