Translation of "Katı" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Katı" in a sentence and their japanese translations:

Katı kurallar geliştirdik.

結婚や出産の在り方を定めました

Katı yumurtayı seviyorum.

- 私は固茹で卵が大好きです。
- 固ゆで卵が大好きなのよ。

Su donduğunda katı olur.

- 水は凍結すると固くなる。
- 水は凍ると固体になる。

Yumurtamı katı kaynat lütfen.

- 卵は固ゆでにして下さい。
- 私の卵は固ゆでにして下さい。

Katı suya buz denir.

水の固まったものを氷と呼ぶ。

Ben yumurtayı katı kaynattım.

卵を硬く茹でた。

Stavanger'dekinin beş katı olduğunu görüyoruz.

スタヴァンゲルの5倍にも上ります

Ya da üç katı hızda

これは3倍の速度で

Neredeyse ABD nüfusunun iki katı.

これは米国の人口の約2倍です

Yaklaşık iki katı artış gösteriyor,

その半分ほどしか増えていません

Eşinin iki katı kadar ağırdır.

彼は奥さんの2倍の体重があります。

Fiyat geçen yılkinin iki katı.

価格は去年の2倍になっている。

O, yumurtalarını katı haşlanmış seviyor.

彼女は、卵を固ゆでにするのがすきだ。

Bu binanın kaç katı var?

このビルは何階建てですか。

O binanın kaç katı var?

あのビルは何階建てですか。

- Fiyatlar on yıl öncesinin iki katı.
- Fiyatlar on yıl öncesininkinin iki katı.

物価は10年前の倍になっている。

- Yeni tünel eskisinin iki katı uzunluğunda.
- Yeni tünel eskisinin iki katı kadar uzun.

新トンネルは旧トンネルの2倍の長さだ。

Geyik Jane'in üç katı kadar ağırdır.

その鹿はジェーンの三倍重い。

A, B'nin 5 katı kadar uzundur.

AはBの5倍の長さがある。

Çatı katı dayanıklı ve su geçirmez.

屋根は丈夫で、水を通しません。

Tom, kazasından beri katı gıda yiyemiyor.

事故以来トムは固形物を食べられずにいる。

Tokyo'nun nüfusu Yokohama'nın 4 katı kadardır.

東京の人口は横浜の4倍である。

Odam seninkinin iki katı kadar büyük.

私の部屋はあなたの部屋の二倍の大きさだ。

Bu, onun iki katı kadar büyük.

これはあれの2倍の大きさがある。

Bu kutu diğerinin üç katı büyüklüğünde.

この箱はあの箱の3倍の大きさです。

Buradaki evler Kobe'dekilerin iki katı fiyatına.

ここの家は神戸の2倍の値段だ。

O, onun iki katı kadar yaşlıdır.

彼の年齢は彼女の倍である。

- Onun sahip olduğunun beş katı kadar çok sayıda pula sahibim.
- Onun beş katı pulum var.

僕は彼の5倍の切手を持っているよ。

- Kendine bu kadar katı olma.
- Kendine karşı bu kadar katı olma.
- Bu kadar yüklenme kendine.

そんなに自分に厳しくしちゃ駄目だよ。

Bu da enflasyonun tam 7 katı eder.

インフレ率の実に7倍です

Veya Güneş'in kütlesinin 100 katı büyüklüğünde olabilir.

太陽100個分の質量を持つほど 大きいという 考えまであります

Yeni uçak sesin iki katı hızlı uçuyor.

新しい飛行機は音速の二倍の速さで飛ぶ。

Bu ülke Japonya'nın yaklaşık iki katı kadar.

その国は日本の約2倍の広さです。

Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.

君の本は私の本の2倍の大きさだ。

Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.

君の部屋は私の部屋の2倍の広さがある。

Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.

アジアはヨーロッパのほぼ4倍の大きさである。

Ben senin yaşının iki katı yaşa sahibim.

- 私はあなたの2倍年をとっている。
- 私の年齢はあなたの二倍です。

Onun kamerası benimkinin üç katı kadar pahalı.

彼のカメラの値段は僕のカメラの値段の3倍だ。

Onun odası benimkinin iki katı kadar büyüktür.

彼の部屋は私の部屋の倍の広さだ。

Benim yediğimin iki katı kadar çok yedi.

彼は私の倍食べた。

Onun ağırlığı on yıl öncekinin iki katı.

彼の体重は10年前の2倍だ。

Teksas neredeyse Japonya'nın iki katı kadar büyüktür.

- テキサスは日本のほぼ二倍ある。
- テキサスは日本のほぼ2倍の広さがある。

Onun maaşı yedi sene öncesinin iki katı.

彼の給料は7年前の2倍です。

Onun okuduğunun iki katı kadar kitap okudum.

私は彼の2倍多くの本を読んだ。

Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.

君の収入は私の収入の2倍だ。

Bu kutu diğerinin iki katı kadar büyük.

この箱はあの箱の2倍の大きさだ。

Bu saat onun iki katı kadar pahalıdır.

この時計はあの時計の2倍も値段が高い。

Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.

このトンネルはあのトンネルの2倍の長さがある。

Senin araban bunun üç katı kadar büyük.

あなたの車はこの車の3倍の大きさです。

Benim kutum seninkinin iki katı kadar ağırdır.

- 私の箱はあなたの箱の2倍の重さがあります。
- 私のは箱にはあなたのはこの二倍の重さがある。

10.000 zayiat karşılığında, Ruslara iki katı zayiat vermişti

1万の損害を受けたが ロシア軍にはその二倍の被害を与えた

Bunun yaşanmasını önlemek için bu katı yasaları koyduk.

これを防ぐために 厳しい法律を制定したのです

Geliriniz yaklaşık olarak benimkinin iki katı kadar büyük.

君の収入は僕の収入の約2倍だ。

Onun sahip olduğunun iki katı kadar kitabım var.

僕の蔵書は彼の二倍だ。

O benimkinin on katı fazla ingilizce kelime biliyor.

彼女は私の10倍近く多くの英単語を知っている。

Benim sahip olduğumun üç katı kadar kitabı var.

彼は私の三倍本を持っている。

Sandra benim harcadığımın iki katı kadar çok harcadı.

サンドラは、私の2倍のお金を使いました。

Bu taş onun iki katı kadar çok ağır.

この石はあの石の2倍の重さだ。

Bu iş beklediğimin iki katı kadar uzun sürecek.

この仕事は私が思ったより、2倍の時間がかかるでしょう。

Bu köprü o köprünün üç katı kadar uzun.

この橋はあの橋よりも3倍長い。

O köpek tam olarak bunun iki katı büyüklüğünde.

あの犬はこの犬のちょうど二倍の大きさだ。

Bunun üç katı kadar büyük bir kutu istiyorum.

私はこの三倍の大きさの箱が欲しい。

O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.

- 彼は私の三倍も稼ぐ。
- 彼は私の三倍も稼いでいる。

Kate Jane'in sahip olduğunun üç katı kadar kayıtlara sahip.

ケイトはジェーンの3倍のレコードを持っている。

O, benim kazandığımdan üç katı daha fazla para kazanır.

彼は私の三倍も稼いでいる。

Senin sahip olduğunun on katı kadar çok kitaba sahibim.

私はあなたの10倍の本を持っている。

Senin sahip olduğunun dört katı daha fazla CD'lerim var.

私はあなたの四倍CDを持っている。

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.

兄は私の2倍は食べる。

Senin şehrin nüfusu benim kasabanınkinin yaklaşık beş katı kadar büyüktür.

君の市の人口は私の町の人口の約5倍だ。

Bende beş nüsha var ama bana bunun iki katı lazım.

5部はあるがその2倍の部数欲しい。

Benim sahip olduğumun iki katı kadar çok CD ye sahip.

彼女は私の2倍のCDを持っています。

Onun sahip olduğunun üç katı kadar çok sayıda kitabım var.

私は彼の3倍の本を持っている。

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.

光は1秒間に地球を7回半回ります。

- Odam seninkinden üç kat daha büyük.
- Odam seninkinin üç katı.

私の部屋は君の部屋の3倍の広さだ。

Öğretmen benim sahip olduğumun üç katı kadar çok kitaba sahip.

先生は私の三倍の本を持っている。

O senin sahip olduğunun üç katı kadar çok sözlüğe sahiptir.

彼女は君の3倍の冊数の辞書を持っています。

Kate'in, Jane'in sahip olduğunun üç katı kadar çok plakları var.

ケイトはジェーンの3倍のレコードを持っている。

Senin sahip olduğunun üç katı kadar çok sayıda kitabım var.

私はあなたの3倍の本を持っています。

Bu genç insanlardan bazıları benimkinin iki katı kadar uzun bacaklara sahipler.

最近の若いやつらは足が長いよね。俺の倍はある。

Kız kardeşim benim sahip olduğumun üç katı kadar çok kitaba sahiptir.

私の姉は私の三倍本を持っています。

Ben müdavim olmak istiyorsam, geriye kalanın iki katı kadar çok çalışmak zorundayım.

レギュラーになるなら、人一倍頑張らなくっちゃ。

Peynir, inek, keçi, koyun, ve diğer memelilerin sütlerinden yapılan bir katı gıdadır.

チーズは、ウシ、ヤギ、ヒツジやその他の哺乳類の乳から作られる固形の食べ物だ。

Ortalama bir Amerikan yaşam alanı Japonya'daki yaşam alanının iki katı kadar büyüktür.

アメリカの平均的な生活空間は日本の二倍広い。

- O benden üç kat daha fazla kazanır.
- Benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanır.

彼は私の給料の3倍稼ぐ。

Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.

組織培養の視点からは、この実験の環境はもっと厳密に規定されるべきである。

- Senin üç katın kadar param var.
- Senin sahip olduğunun üç katı kadar çok paraya sahibim.

- 私はあなたの三倍のお金を持っている。
- 私はあなたの3倍のお金を持っている。

Aslında, herhangi bir hızda hareket etmek için kutup ayısı, çoğu diğer memelilerden iki katı daha fazla enerji harcar.

実のところ、いかなるスピードで移動するにせよ、北極熊は他のおおかたの哺乳動物の2倍のエネルギーを消費する。