Translation of "Japonlar" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Japonlar" in a sentence and their japanese translations:

- Japonlar genellikle naziktirler.
- Japonlar genellikle kibardırlar.
- Japonlar genellikle incedirler.

- 日本人は一体に礼儀正しいです。
- 日本人は概して礼儀正しい。
- 一般的に言って日本人は礼儀正しい。

Japonlar Asyalılardır.

日本人はアジア人です。

- Genellikle Japonlar muhafazakardır.
- Her bakımdan Japonlar tutucudur.
- Japonlar genel olarak muhafazakardırlar.

概して、日本人は保守的である。

Japonlar cesur insanlardır.

日本人は勇敢な国民である。

Genellikle, Japonlar utangaçtır.

- 一般的に言えば日本人は内気です。
- 一般的に言って日本人はシャイです。

Genellikle Japonlar çekingen insanlardır.

一般的に言えば日本人は内気です。

Biz Japonlar pirinçle besleniyoruz.

我々日本人は米を常食としている。

Genel olarak, Japonlar çalışkandır.

一般に日本人は勤勉だ。

Japonlar pirinç ağırlıklı yaşardı.

日本人は以前は主に米を主食としていた。

Japonlar çok temiz insanlardır.

日本人は清潔好きな国民です。

- Japonlar ağırlıklı olarak pirince dayalı yaşarlar.
- Japonlar esas olarak pirinçle beslenirler.

日本人は主に米を常食とする。

Japonlar çok balık yerler mi?

日本人は魚をたくさん食べますか。

Japonlar pirinç ve balıkla beslenirler.

日本人は米と魚を主食にしています。

Japonlar doğayla uyum içinde yaşarlar.

日本人は自然と調和して暮らす。

Japonlar eve girerken ayakkabılarını çıkarırlar.

日本人は家に上がる時、靴を脱ぎます。

Japonlar Amerikalılardan birçok yönden farklıdır.

日本人は多くの点でアメリカ人とちがう。

Genel olarak konuşursak, Japonlar sıkı işçilerdir.

一般的に言うと日本人は勤勉である。

Japonlar günde üç kez yemek yerler.

- 日本人は一日3回食事します。
- 日本は一日三回食事します。
- 日本人は一日三食です。
- 日本人は一日三回食事をします。
- 日本人は一日三度の食事をとる 。

Neredeyse tüm Japonlar koyu saça sahiptir.

ほとんどすべての日本人が髪が黒い。

Genç Japonlar rock ve jazzdan hoşlanır.

日本の若者はロックやジャズが好きです。

Genel olarak konuşursak, Japonlar sıkı işçidir.

概して日本人は働き者だ。

Japonlar bir eve girdiklerinde ayakkabılarını çıkarırlar.

日本人は家に上がる時、靴を脱ぎます。

Japonlar grup halinde seyahat etmeyi sever.

日本人は集団で旅行するのが好きだ。

Japonlar bile Japonca konuşurken hata yapabilirler.

日本人でも日本語を話すとき間違いをすることがある。

Japonlar her gün suşi yer mi?

日本人って毎日お寿司食べてるの?

Japonlar ne zaman parlatılmış pirinç yemeye başladılar?

いつから日本人は精白米を食べるようになったのですか?

Japonlar saygı belirtisi olarak her zaman eğilmezler.

日本人は必ずしも敬意の表れとしてお辞儀するわけではない。

Japonlar Britanyalılardan daha fazla sığır eti yer.

日本人はイギリス人より牛肉を食べる。

Japonlar kendilerini ait oldukları grupla tanımlamak eğilimindedir.

日本人は、自分と自分の属している集団を同じものと考えがちだ。

Japonlar bir eve girmeden önce ayakkabılarını çıkarırlar.

日本人は家に上がる前に靴を脱ぎます。

Japonlar dünyadaki herhangi bir millet kadar çalışkandır.

日本人は世界のどの国民より勤勉である。

Japonlar din konusunda o kadar özel değiller.

日本人はあまり宗教にはこだわらない。

Japonlar, ateş böceği mürekkep balığını çok lezzetli bulur.

‎日本ではホタルイカは ‎大切なごちそうだ

Japonlar Amerikanın çok ırklı bir ulus olduğunu unutmamalı.

日本人はアメリカが多民族国家であることを忘れてはいけない。

Japonlar 7 Aralık 1941 tarihinde Pearl Harbor'a saldırdı.

日本人は1941年12月7日パールハーバーを襲撃した。

Japonlar günde en az bir kez pilav yer.

日本人は一日に少なくとも一度は米を食べる。

Bazı Japonlar ülkelerinin yabancıların gözünde nasıl göründüğü hakkında endişeli.

日本人の中には自分達の国が外国人の眼にどう映るのか気にする者がいる。

Bazı genç Japonlar, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.

若い日本人の中には、結婚するより独身でいることを好む者もいる。

Genel olarak konuşursak, biz Japonlar yabancı dilleri konuşmaktan çok çekiniyoruz.

概してわれわれ日本人は外国語を話すのに少し臆病すぎる。

Japonlar grup ya da organizasyona bireyden daha fazla dikkat etmektedir.

日本人は個人よりもグループや組織の方により多くの注意を払う。

Sanırım buradaki Tay yiyeceklerine baharat katılır bu yüzden Japonlar ondan hoşlanacaklar.

やはり、ここのタイ料理の味付けは、日本人好みにしてあるんだね。

Ancak Japonya hâlâ diğer ülkeler tarafından yeterince anlaşılamamıştır, ve Japonlar, aynı şekilde, yabancıları anlamayı zor bulmuştur.

しかしながら、日本は相変わらず他の国から十分に理解されておらず、日本人の方も外国人を理解しにくいと思っている。