Translation of "Görüşmesi" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Görüşmesi" in a sentence and their japanese translations:

Bir telefon görüşmesi yapalım.

電話しよう。

Bir telefon görüşmesi yapacağım.

電話をかけよう。

Telefon görüşmesi de yapmadım.

私は電話もかけなかった。

Ve #dialoguecoffee görüşmesi önerisinde bulunun.

#DialogueCoffee のために 会おうと声をかけてください

Bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum.

ちょっと電話をかけたいのですが。

Nerede bir telefon görüşmesi yapabilirim.

電話はどこでできる?

O bir telefon görüşmesi bekliyor.

彼は、電話がなるのを待つ。

İş görüşmesi sırasında sinirli miydin?

就職面接のとき、緊張した?

Ondan bir telefon görüşmesi aldım.

- 彼から電話がかかってきた。
- 彼から電話をもらった。
- 彼から電話があった。

Japonya'ya bir telefon görüşmesi nasıl yapabilirim?

日本への電話はどうやってするのですか。

Ben bir telefon görüşmesi yapmak zorundayım.

- 電話を掛けなければなりません。
- 電話しないといけないの。

Ben bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum.

電話をかけたい。

Ben de bir telefon görüşmesi yapmadım.

私は電話もかけなかった。

Bir kızdan bir telefon görüşmesi vardı.

女の子から電話が来た。

Onun İngilizce bir iş görüşmesi vardı.

彼は英語で就職面接を受けました。

Doktor öğleden sonra altı ev görüşmesi yaptı.

医者は午後6軒往診した。

O telefon görüşmesi yapar yapmaz eve gitti.

彼は電話を受けるとすぐに帰宅した。

Telefon görüşmesi onu evden çıkarmak için bir hileydi.

電話は彼を家から出すための策略だった。

Evimden ayrılmak üzereyken ondan bir telefon görüşmesi aldım.

- 私がまさに家を出ようとしていたときに、彼女から電話がかかった。
- ちょうど出かけようとしていたところに、彼女から電話がかかってきた。

Ben telefon görüşmesi yaparken, benim için kamerayı izle.

カメラを見ていてね。電話をかけてくるから。

Ben, bir doktorla görüşmesi için onu ikna ettim.

- 医者に診てもらうように彼を説得した。
- 私は彼を説得して医者に行かせた。

- Telefon görüşmesi yapmam gerekiyor.
- Bir telefon araması yapmam gerekiyor.

電話を一本かけなくてはいけない。

- Tom bir telefon görüşmesi yaptı.
- Tom telefonda görüşme yaptı.

トムは電話をかけた。

Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.

#DialogueCoffee の訪問までに ときには1年近くかかったこともあります

O, havaalanına vardıktan sonra karısı ile bir telefon görüşmesi yaptı.

空港につくとすぐに彼は妻に電話した。

Bir telefon görüşmesi yapmak için elimi cebime koydum ve bozuk para aradım.

電話をかけるため、ポケットに手を入れて硬貨を捜した。