Translation of "Duyduğunda" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Duyduğunda" in a sentence and their japanese translations:

Haberi duyduğunda ağladı.

彼女はその知らせを聞いて泣いた。

Haberi duyduğunda, o soldu.

- その知らせを聞くやいなや彼女は青ざめた。
- その知らせを聞くと、彼女は青くなった。
- そのニュースを聞いたとたんに彼女は真っ青になった。

Fıkrayı duyduğunda, kahkahaya boğuldu.

その冗談を聞いて彼は突然笑い出した。

O, hikayeyi duyduğunda ağladı.

彼女はその話を聞いて涙を流した。

Haberi duyduğunda benzi sarardı.

その知らせを聞くと、彼女は青くなった。

Haberi duyduğunda sapsarı kesildi.

- その知らせを聞くと彼は青ざめた。
- その知らせに彼の顔から血の気が引いた。

Haberi duyduğunda ruhen yıkıldı.

彼女はその知らせを聞いて泣き崩れた。

Haberi duyduğunda, gözyaşlarına boğuldu.

彼女はその知らせを聞いて突然泣き出した。

O, kazayı duyduğunda yıkıldı.

彼女は事故の事を聞いて泣き崩れた。

- Adının söylendiğini duyduğunda uyumak üzereydi.
- Adının çağrıldığını duyduğunda, o uyumak üzereydi.

彼が眠りかけたとき名前が呼ばれるのを耳にした。

Tom hikayeyi duyduğunda suratını astı.

トムは話を聞いて嫌そうな顔をした。

Haberi duyduğunda, o şaşırmış olabilir.

彼女がその知らせを耳にしたとき驚いたかもしれない。

Adının çağrıldığını duyduğunda neredeyse uyuyordu.

- 彼は名前を呼ばれたときもう少しで眠り込むところだった。
- 彼は自分の名前が呼ばれたとき眠りかけていた。

Kötü haberi duyduğunda ruhen yıkıldı.

彼は悪い知らせを聞いてがっかりした。

O, haberi duyduğunda, gözyaşlarına boğuldu.

彼女はその知らせを聞いて、急に泣き出した。

Onun hikayesini duyduğunda şok oldu.

彼の話を聞いて、彼女はショックを受けた。

Haberi duyduğunda ağlayacak gibi hissetti.

- 彼女はそのニュースを聞いて泣きたい気分になった。
- 彼女はそのニュースを聞いて、泣きそうになった。

Onun sesini duyduğunda geriye döndü.

彼女は彼の声を聞いて振り向いた。

Haberleri duyduğunda gözlerinde yaşlar birikti.

彼女はそのニュースを聞いて、急に泣きだした。

Onu duyduğunda, ağlayacakmış gibi hissetti.

それを聞いて彼女は泣きたい気がした。

Haberi duyduğunda, o mutlu değildi.

そのニュースを聞いて彼女は嬉しくなかった。

Erkek kardeşim gürültü duyduğunda ağlamaya başladı.

その物音を聞いた途端に、私の弟は泣き始めた。

Haberi duyduğunda biraz hayal kırıklığına uğradı.

- 彼はその知らせを聞いて少しがっかりした。
- 彼はその知らせを聞いてがっかりした。

O, haberi duyduğunda sevinçten gözyaşlarına boğuldu.

彼女はその知らせを聞くと喜びのあまりわっと泣き出した。

Julia haberi duyduğunda ağlayacak gibi hissetti.

ジュリアはその知らせを聞いて泣きたい気がした。

Tom Mary'nin öldüğünü duyduğunda şok oldu.

トムはマリアが死んだと聞いてショックを受けた。

Bayan Jones'in yüzü bu haberi duyduğunda değişti.

ジョーンズさんはその知らせを聞いた時、顔をゆがめた。

O, bir yardım çığlığı duyduğunda, bisikletiyle geçiyordu.

彼が自転車で通り過ぎているときに、助けを求める叫び声が聞こえた。

Fred yüksek sesli müzik duyduğunda, rahatsız olur.

騒々しい音楽を聞くとフレッドは頭にくるんだ。

O onun sesini duyduğunda onun mutsuzluğu mutluluğa döndü.

彼女の不幸な気持ちも、彼の声を聞くと無上の喜びに変わった。

Annesinin ölümünü duyduğunda ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

- 彼は母親の死の知らせを聞くと、ただ泣くばかりだった。
- 彼は母の死の知らせを聞くと、ただ泣くばかりだった。

Napolyon ilk haberi duyduğunda inanamıyordu. "Mareşaliniz çifte görüşmüş olmalı

ナポレオンが最初の報告を聞いたとき、彼は信じられないほどでした。 「あなたの元帥は 二重に見え

Chris, Beth'in değerli kol saatini bulamadığını duyduğunda üzüntüsünü gizleyemedi.

ベスがその貴重な時計を見付けられないと知って、クリスは悲しみを隠せませんでした。

Oğlunun uçak kazasından sağ kurtulduğunu duyduğunda sevinç çığlığı attı.

彼女は飛行機墜落事故で息子が一命をとりとめたことを聞いてうれし泣きした。

. Arcole Muharebesi'nde iki kez yaralandı, ancak Fransızların geri çekildiğini duyduğunda,

アルコレの戦いで2回負傷しましたが、フランス軍が撤退しているのを聞いたとき、彼

Marcy haberi duyduğunda göz yaşlarına boğuldu ama kısa sürede toparlandı.

マーシーはその知らせを聞いて泣き出してしまったが、すぐに平静を取り戻した。