Translation of "Açlık" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Açlık" in a sentence and their japanese translations:

Açlık burnumuzun dibinde.

我々に飢饉が迫った。

Onlar açlık çekiyorlar.

彼らは餓えに苦しんでいる。

Onlar açlık hissediyorlar.

彼らは空腹を感じた。

Açlık sancım var.

お腹がすくと胃が痛みます。

Açlık hiçbir yasayı tanımaz.

飢えの前に法律はない。

Açlık onu çalmaya tahrik etti.

- 空腹に耐えられず彼は盗みを働いた。
- 空腹が彼を盗みに駆り立てた。

Uzun kuraklığın ardından açlık geldi.

その長い干ばつの後に飢饉が起こった。

Tüm Dünya barışa açlık duyuyor.

全世界の人々が平和を切望している。

Ben açlık çeken bir örümceğim.

私は飢えた蜘蛛です。

Açlık en ağır sorunlardan biridir.

飢えは最大の社会的不幸の1つである。

Açlık en büyük sosyal felaketlerden biridir.

飢えは最大の社会的不幸の1つである。

Dilencinin açlık ve yorgunluktan başı dönüyordu.

乞食は空腹と疲労でめまいがした。

Açlık, insani güdülerinin belki de en güçlüsüdür.

人間を行動に駆りたてるもののうち、飢えが恐らく最も強力であろう。

Açlık insanlar arasında büyük sıkıntıya neden oldu.

飢饉が人々にひどい窮乏をもたらした。

Kalbim Afrika'da açlık çeken çocuklar için ağrıyor.

アフリカの飢えに苦しむ子供たちの事を思うと胸がいたむ。

Dünyadaki açlık sorununu çözmek benim işim değil.

世界の飢餓問題の解決は私の仕事ではない。

Siyasi mahkumlar daha iyi şartlar için açlık grevindeler.

政治犯たちは待遇改善を求めてハンストをしています。

Açlık çocuğu yazar kasadan para çalmak için zorladı.

空腹のためにその少年はやむなくレジからお金を盗んだ。

Açlık ve yetersiz beslenme gibi çok az bir zaafı var.

不足は飢餓と栄養失調に繋がります

- Dünyada bazı insanlar açlıktan muzdariptir.
- Dünyada bazı insanlar açlık çeker.

世界には飢えに苦しむ人々も居る。

U gemileri eğer İngiltere, açlık ile karşı karşıya gelecek yakında yenilmezler.

Uボートを排除しない限り英国は飢餓に直面する

Onun için açlık soyut bir kavramdı. Onun daima yeterli yiyeceği vardı.

彼にとって、飢えというのは抽象的な概念であった。彼には常に十分な食料があったからだ。

O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.

彼は空腹と疲労で気を失ったが、しばらくして意識を取り戻した。

Onun için açlık gerçeklikten çok uzakta bir kavramdı. Zira her zaman yeterince yiyeceği vardı.

空腹は彼にとって現実とはかけ離れた概念だった。いつだって十分に食べ物があったからである。

İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir.

空腹で苦しむ地域があるというのに、日本国内では多くのレストランや家庭でも多量の食べ物が捨てられているというのは、はずかしい事実です。