Translation of "şemsiye" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "şemsiye" in a sentence and their japanese translations:

- Bir şemsiye getirmeliydim.
- Bir şemsiye getirmem gerekirdi.

傘持ってくればよかった。

Bir şemsiye almalısın.

- 君は傘を持っていったほうが良い。
- かさを持っていった方がいいよ。

Bir şemsiye aldım.

傘を買った。

Bir şemsiye getirmeliydim.

傘持ってくればよかった。

Neden şemsiye getirmedin?

なんで傘持ってこなかったの?

Şemsiye getirmeyi unuttum.

傘持ってくるの忘れちゃった。

Tom şemsiye çaldı.

- トムが私の傘をとった。
- トムが私の傘を盗んだ。

Tom şemsiye taşımıyor.

トムは傘持ってってないんだよ。

- Yanımda bir şemsiye götürmeliyim.
- Yanıma bir şemsiye almalıyım.

傘をもっていかなくてはならない。

Yanıma bir tane şemsiye aldım, ama arkadaşım şemsiye getirmemiş.

私は傘を持っていたが、友人は持っていなかった。

Arkada bir şemsiye bıraktım.

傘を置き忘れた。

O, bir şemsiye tutuyordu.

- 彼女は傘を持っていた。
- 彼女は手に傘を持っていた。

Bir şemsiye almayı unutma.

傘を持って行くのを忘れないで。

Yanına bir şemsiye almalısın.

傘を持って行った方がいいよ。

Kaldırımda bir şemsiye vardı.

歩道の上には日よけがあった。

Yanına bir şemsiye almadı.

彼はかさをもっていかなかった。

Şemsiye tutan adam Ken'dir.

傘を持っている男性はケンです。

Bu şemsiye senin mi?

この傘、あなたの?

Bu şemsiye, o kimin?

この傘誰のですか?

Bu şemsiye onun olacak.

この傘は彼女のだろう。

Bu şemsiye Tom'un mu?

この傘はトムのかしら?

Kırmızı şemsiye ona büyükannesini hatırlattı.

- 赤い傘が彼女のおばあちゃんを思い出させた。
- 赤い傘が彼女におばあちゃんのことを思い出させた。

Yağmur yağabilir. Bir şemsiye almalıyız.

ひょっとしたら雨になるかもしれない。かさをもって行ったほうがよさそうだ。

Yanına bir şemsiye almayı unutma.

- 忘れずに傘を持って行きなさい。
- 傘を持って行くのを忘れないで。

Keşke yanımda bir şemsiye getirseydim.

傘持ってくればよかった。

Yanında bir şemsiye getirdin mi?

傘を持ってきましたか。

Bir şemsiye alsan iyi olur.

- 傘を持ってったほうがいいよ。
- 傘持ってった方がいいよ。

O, otobüste bulduğum aynı şemsiye.

それはバスで私が見つけたのと同じ傘だ。

Bugün yanına bir şemsiye almalısın.

今日は傘を持っていったほうがいいよ。

Yanımda bir şemsiye getirmeyi unuttum.

傘持ってくるの忘れちゃった。

Yanına bir şemsiye alsan iyi olur.

君は傘を持っていったほうが良い。

Yağmur yağacaktı diye bir şemsiye aldım.

雨が降るといけないから傘を持って行った。

O, otobüste bulduğum şemsiye ile aynı.

それはバスで私が見つけたのと同じ種類の傘だ。

Yanımda bir şemsiye almama gerek yoktu.

私は傘を持って行く必要はなかった。

Onun bir şemsiye getirmesi gerekli değildi.

かさを持ってくることはなかったのに。

Bu sabah yanına bir şemsiye almalısın.

今朝は傘を持っていった方がいいですよ。

Yeni bir şemsiye almaya karar verdim.

新しい傘、買うことにしたんだ。

Yeni bir şemsiye satın almayı planlıyorum.

私は新しい傘をかうつもりです。

Yanına bir şemsiye almana gerek yoktu.

- あなたは傘を持っていく必要はなかったのに。
- 傘を持ってく必要はなかったんだよ。

O, kolunun altında bir şemsiye taşıyordu.

彼はかさをこわきにかかえていた。

Hava açıyor. Bir şemsiye getirmeme gerek yoktu.

晴れてきた。かさを持ってくる必要がなかったな。

Bir şemsiye alma zahmetine katlanmak zorunda değilsiniz.

わざわざ傘を持ってこなくてもよい。

Yağmur yağabilir. Bir şemsiye alsak iyi olur.

ひょっとしたら雨になるかもしれない。かさをもって行ったほうがよさそうだ。

Annem erkek kardeşime sarı bir şemsiye aldı.

- 母は弟に黄色い傘を買ってやった。
- 母は弟に黄色い傘を買ってあげた。
- 母は弟に黄色の傘を買ってあげた。

Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım.

私は外出するときには傘を持って行く。

Eğer ihtiyacınız varsa bir şemsiye ödünç alabilirsiniz.

傘が必要なら借りられます。

Yağmurun yağması ihtimaline karşı bir şemsiye almalısın.

雨になるといけないので傘を持って言ったほうがよい。

Bu benim şemsiye değil; O başka birininki.

- これは私の傘ではありません。誰か他の人のです。
- これ、私の傘じゃない。誰か他の人のだよ。

Bugün yanına bir şemsiye alsan iyi olur.

今日は傘を持っていったほうがいいよ。

- Benim yanımda şemsiyem vardı fakat arkadaşımın yoktu.
- Yanıma bir tane şemsiye aldım, ama arkadaşım şemsiye getirmemiş.

私は傘を持っていたが、友人は持っていなかった。

- Hava bulutluydu, ben de yanıma bir şemsiye aldım.
- Hava kapalıydı, ben de yanıma bir şemsiye alayım dedim.

曇りだったので、私は傘を持って行った。

Yağmur yağma ihtimaline karşı bir şemsiye almayı unutma.

雨が降るといけないので、忘れずに傘を持って行け。

Yağmur yağma ihtimaline karşın yanına bir şemsiye al.

雨が降るといけないから傘をお持ちなさい。

Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.

雨が降り出すといけないから傘を持って行きなさい。

Annem küçük erkek kardeşime sarı bir şemsiye aldı.

- 母は弟に黄色い傘を買ってやった。
- 母は弟に黄色の傘を買ってあげた。

Bana bir şemsiye ödünç verdiğiniz için çok naziktiniz.

傘を貸してくださってたいへん有り難うございました。

- Bu şemsiyenin fiyatı nedir?
- Bu şemsiye ne kadar?

この傘いくらですか?

Mavi gökyüzü beni yanılttı bu yüzden bir şemsiye getirmedim.

青空にだまされて傘を持ってこなかった。

Yağmur gibi görünüyor. Yanına bir şemsiye alsan iyi olur.

雨になりそうだ。傘を持っていった方がよかろう。

Bu öğleden sonra yağmur beklendiği için bir şemsiye getir.

今日は午後から雨が降るので傘を持って行きなさい。

Kate bir şemsiye ile okula gitti fakat Brian gitmedi.

ケイトは傘を持って学校に行ったが、ブライアンは持っていなかった。

- Her an aşırı yağmur başlayacak gibi görünüyor. Şemsiye alsan iyi olur.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.

なんだか今にも雨がザーッと降り出しそうな天気だよ。傘を持って出かけた方がいいみたいだね。

Yağmur yağacağını sanmıyorum, ancak her ihtimale karşı bir şemsiye alacağım.

雨は降らないと思うが、万一の用心に傘を持っていこう。

Yağmur yağma ihtimaline karşı yanına bir şemsiye alsan iyi olur.

雨になるといけないので傘を持って言ったほうがよい。

Bence yağmur yağarsa diye bir şemsiye alman daha iyi olur.

雨が降るといけないから傘を持って行った方がいいよ。

Sadece güvenli tarafta olmak için neden yanına bir şemsiye almıyorsun?

念のため傘持って行ったら?

Yağmur yağacağını sanmıyorum ama her ihtimale karşı bir şemsiye alacağım.

雨は降らないと思うが、万一の用心に傘を持っていこう。

Bankalar güneşli günde sana şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu günde sırtlarını dönerler.

銀行と言うのはお天気の日に傘を貸したがるが、雨の日には、人を見捨てようとするところだ。