Translation of "Şiddetli" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "Şiddetli" in a sentence and their japanese translations:

Çok şiddetli esiyor.

風はとてもひどく吹いている。

Şiddetli yağmur yağdı.

雨は激しく降った。

Şiddetli yağmur yağıyor.

- 激しく雨が降っている。
- 雨が激しく降っている。
- ひどい雨降りだ。

Onlar şiddetli düşmanlar.

お互い仇同士だ。

Şiddetli yoksulluğu sona erdirecek,

極度の貧困をなくし

Hava çok şiddetli soğuk.

身を切るように寒い。

Hepimiz şiddetli soğuktan titriyorduk.

われわれは皆ひどい寒さに震えていた。

Şiddetli kar yağdığında Noeldi.

それはある大雪のクリスマスの日のことだった。

Yarın şiddetli yağış bekliyoruz.

- 明日はきっと大雨が降るだろう。
- 明日は激しい雨が予測されます。

Osaka'da şiddetli yağmur yağıyordu.

大阪で、激しい雨が降っていた。

Şiddetli gürültü onu hoplattı.

大きな騒音で彼はとび上がった。

Dün şiddetli yağmur yağdı.

- 昨日は激しく雨が降った。
- 昨日は激しい雨が降った。

Şimdi şiddetli yağmur yağıyor.

- 今雨が激しく降ってます。
- 今、雨が激しく降っている。
- 今はすごく雨が降ってるよ。

Sabahleyin şiddetli yağmur yağdı.

午前中激しく雨が降った。

Şiddetli yağmur gidişimi engelledi.

大雨のため行けなかった。

Şiddetli yağmur yağmaya başladı.

雨が激しく降り始めた。

Şiddetli yağmur nedeniyle gelemedim.

私はひどい雨のために来ることができなかった。

Birden şiddetli yağmur başladı.

突然雨が激しく降り出した。

Dün şiddetli yağmur vardı.

- 昨日は大雨だった。
- 昨日はすごい雨でした。

Dün şiddetli kar yağdı.

- 昨日は大雪だったんだよ。
- 昨日は雪がひどかった。

Denizde şiddetli bir fırtına vardı.

海上では激しい嵐だった。

Şiddetli bir krizle karşı karşıyayız.

我々は一大危機に直面している。

Yangın şiddetli bir şekilde yanıyor.

火がぼんぼん燃えている。

Çatı şiddetli rüzgar tarafından yırtılmıştı.

屋根は強風に飛ばされた。

Yağmur daha da şiddetli yağdı.

雨はいっそう激しくなった。

Yağmurun yanında şiddetli rüzgarları yaşadık.

- 雨に加えて激しい風にもあった。
- 雨だけでなく、激しい風にもみまわれた。

Şiddetli yağmurdan dolayı dışarı çıkamadı.

ひどい雨のために、彼は外出できなかった。

Yağmur iyi ve şiddetli yağıyordu.

とても激しく雨が降っていた。

Şiddetli yağmur yağsa bile gideceğim.

たとえ大雨になっても私は行く。

Şiddetli yağmur vadiye sel getirdi.

- 激しい雨がその流域に洪水をもたらした。
- その大雨で谷間に大水が起こった。

Şiddetli yağmurla seli hep ilişkilendirirlerdi.

彼らは大雨といえば洪水を連想した。

Şiddetli kar dışarı çıkmamı engelledi.

大雪のために私は外出できませんでした。

Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi.

大雨のため彼らは出発を延期した。

Şiddetli yağmur dışarı çıkmamızı engelledi.

- 大雨のため私たちは出かけられなかった。
- 大雨で外出できなかった。

Şiddetli yağmurdan dolayı evden çıkamadık.

大雨で私たちは外出することができなかった。

Dün gece şiddetli yağmur vardı.

昨夜は大雨だった。

Şiddetli yağmur nedeniyle trenler durdu.

大雨のために列車が止まった。

Üç gün şiddetli yağmur yağdı.

三日間雨が激しく降った。

Bu gece şiddetli yağmur yağıyor.

今夜は激しく雨が降っている。

Nehir şiddetli yağmur nedeniyle taştı.

大雨で川があふれた。

Tüm gün şiddetli yağmur yağdı.

激しい雨が一日中降った。

Şiddetli bir gök gürültüsü vardı.

激しい雷鳴がした。

Çok şiddetli bir tartışma yaptık.

- 私たちは活発な討論をした。
- 私たちはとても活発な討論をした。

Şiddetli kara rağmen o geldi.

彼は大雪にもかかわらず来ました。

Dün sabah şiddetli yağmur yağdı.

昨日の朝、激しく雨が降った。

Omzumda şiddetli bir ağrı hissettim.

肩に激痛を感じた。

Şiddetli yağmura rağmen dışarı çıktı.

彼はひどい雨にもかかわらず外出した。

Mevcut işler için rekabet çok şiddetli.

その結果 就職先を求める競争は 激しくなっています

Kısa sürede yağmur şiddetli yağmaya başladı.

まもなく雨が本降りになってきた。

Köy şiddetli fırtına tarafından izole edildi.

その村はひどい嵐によって孤立した。

Maç şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi.

その試合は大雨の為に中止になった。

Onun yokluğunun nedeni şiddetli baş ağrısıydı.

彼が休んだ理由はひどい頭痛がしたからだった。

Şiddetli kar sonucu olarak geç kaldı.

大雪の結果、彼女は遅れた。

Bu yıl şiddetli bir kış var.

今年の冬は寒い。

Dün gece şiddetli bir yağmur vardı.

昨晩激しく雨が降りました。

Şiddetli bir kar okula gitmemizi engelledi.

大雪で私たちは学校へ行けなかった。

Şiddetli kar yağışı trenin gidişini engelledi.

大雪のために、列車は出発できませんでした。

Şiddetli fırtınalarla baş etmeye hazır olmalıyız.

激しい嵐に対処する準備をしておくべきだ。

Askerler tarafından şiddetli bir savaş yapıldı.

激しい戦いが兵士によってなされた。

Şiddetli yağmur onların oraya gitmesini engelledi.

激しい雨が彼らの行く手を妨げた。

Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.

- 私達は大雨のために釣りに行けなかった。
- 私たちは大雨のため釣りに行けなかった。
- 大雨のおかげで釣りに行けなかった。

Bu gece şiddetli bir ayaz bekleniyor.

今夜は強い霜が降りると予想されている。

Şiddetli yağmur nedeniyle, oyun iptal edildi.

大雨のため試合は中止された。

Bugün tüm gün şiddetli yağmur yağdı.

今日は一日中、土砂降りだったなあ。

Şafaktan önce köyde şiddetli bir çarpışma yaşandı.

夜明け前に激戦が始まった

Şiddetli yağmurdan sonra büyük bir sel vardı.

大雨の後、洪水が起こった。

Şiddetli yağmur çocukları bütün gün evde tuttu.

大雨のため一日中子供たちは家に閉じこもっていた。

Şiddetli kardan dolayı tren iki saat gecikmişti.

列車は豪雪のために2時間遅れた。

Şiddetli yağmur yağmaya başladığı için içeride oynadık.

雨がひどく降ってきた、それで私たちは屋内で遊んだ。

Şiddetli yağmur yüzünden planlarım tamamen suya düştü.

大雨のせいで予定がすっかり狂ってしまった。

Şiddetli yağmur sel getirdi, hasara sebep oldu.

大雨は洪水となって被害を与えた。

Göstericilerle polis arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi.

反対派と警察の間で武力衝突が生じた。

Şiddetli yağmur yağdı bu yüzden saha çamurlu.

雨がひどく降ったのでグラウンドはぐしゃぐしゃだ。

John, eşi ile şiddetli bir tartışma yaşadı.

ジョンは妻と激しい口げんかをした。

Biz dün gece şiddetli bir yağış aldık.

昨夜は激しい雨が降った。

Şiddetli yağmura rağmen hastanedeki arkadaşını ziyaret etti.

豪雨にもかかわらず、彼は入院中の友人を見舞った。

Böylesine şiddetli bir kar yağışı asla olmadı.

これが今まであったうちで一番すごい降雪だ。

Uzun süredir ilk kez Kyoto'da şiddetli kar yağdı.

京都に久しぶりに大雪が降った。

Evden ayrılır ayrılmaz şiddetli şekilde yağmur yağmaya başladı.

家を出たとたんに大雨が降り出した。

Yağmur ne kadar şiddetli yağarsa yağsın, yarın başlayacağız.

どんなに激しく雨が降ろうとも、私たちは明日出発します。

İki lider arasında şiddetli bir fikir çatışması vardı.

2人の指導者の間には激しい意見の衝突があった。

Tokyo'da şiddetli bir depremin ne zaman olacağını bilinmez.

東京にいつ激しい地震があるか誰にもわからない。

Sadece Tom'u çok şiddetli itmemek için dikkatli ol.

あまりトムに無理強いしないようにだけ気を付けてください。

Toplantıya katılamamamın nedeni şiddetli bir baş ağrımın olmasıydı.

私がその会合に出席できなかったのは、ひどく頭痛がしたからです。

Yükselmiş kiralar için kısmen şiddetli konut sıkıntısı suçlanacaktır.

厳しい住宅不足は1つには暴騰した家賃のせいである。

Şiddetli şekilde yağmur yağdı bu yüzden saha çamurlu.

雨がひどく降ったのでグラウンドはぐしゃぐしゃだ。

Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık.

ご存知のように、私たちは大雨のせいで遅れたのです。

Bu şiddetli ısı sizi rahatsız ediyor gibi görünmüyor.

こんなに暑いのに君は平気みたいだね。

Onun gözlemi şiddetli fakat o çok az diyor.

彼は観察が鋭いがとても無口だ。

- Berbat fırtına nedeniyle seyahat iptal edildi.
- Şiddetli fırtına sebebiyle seyahat iptal edildi.
- Şiddetli fırtına sebebiyle gezi iptal edildi.

ひどい嵐のために旅行は取りやめになった。

Bazı lokal şiddetli yağmur sağanaklarından dolayı oraya gitmediğimize sevindim.

局地的な大雨だったらしいけど、行かなくて正解だったよ。

Şiddetli yağmur yağıyordu fakat o arabayla gezmekte ısrar etti.

雨が激しく降っていたのに、彼女はどうしてもドライブに行くといって聞かなかった。

Şiddetli yağmur yağmaya başladı. Bundan dolayı, biz içeride oynadık.

雨がひどく降ってきた、それで私たちは屋内で遊んだ。

Tren şiddetli kar yağışı yüzünden otuz dakika geç kaldı.

大雪のため列車が30分遅れた。

Şu anda çok şiddetli bir deprem her an olabilir.

今にも大地震が来そうなのです。

Ne kadar şiddetli kar yağarsa yağsın yolculuğuma başlamak zorundayım.

どんなにひどい雪が降っても出発しなければならない。

Emily şiddetli yağmurda üzerinde mont olmadan beklemeye devam etti.

エミリーはコートを着ずにひどい雨の中で待ち続けた。

Sadece şiddetli felç geçiren insanları hayatta tutmakta daha iyi olduk.

重い脳卒中の後 命が助かるように なってきただけです

Şiddetli şişlikler ve nefes alma güçlüğü. Bir vakada ise ölümcüldü.

重度の腫れと呼吸困難です 死に至ったケースも