Translation of "Beyin" in Italian

0.004 sec.

Examples of using "Beyin" in a sentence and their italian translations:

Tom beyin hasarlı.

- Tom ha un danno cerebrale.
- Tom ha una lesione cerebrale.
- Tom è cerebroleso.

Ben beyin yemeyeceğim.

Non mangerò cervelli.

Beyin kanaması geçirdik.

- Abbiamo avuto un ictus.
- Noi abbiamo avuto un ictus.
- Avemmo un ictus.
- Noi avemmo un ictus.

Beyin sağlığı, kadın sağlığıdır.

Un cervello in salute è sinonimo di una donna in salute.

beyin gözetleme yöntemini kullansaydı?

per scoprire e prevenire le proteste?

Ben bir beyin cerrahıyım

Sono un neurochirurgo

Tom bir beyin cerrahıdır.

Tom è un neurochirurgo.

Beyin cerrahisi çok karmaşıktır.

La chirurgia cerebrale è molto complessa.

Beyin yıkama işe yarar.

Il lavaggio del cervello funziona!

Tom beyin kanaması geçirdi.

- Tom ha avuto un ictus.
- Tom ebbe un ictus.

Kızım beyin sarsıntısı geçirdi.

Mia figlia ha avuto una commozione cerebrale.

Tom beyin kanserinden öldü.

- Tom è morto di tumore al cervello.
- Tom morì di tumore al cervello.

- Tom üstün bir beyin.
- Tom, dâhi bir beyin.
- Tom bir elebaşı.

Tom è un genio.

Farenin normal beyin fonksiyonuna döndüğünü

vedete che il topo ritorna alle sue funzioni cerebrali normali

Bir zombi beyin, kendisini yiyecektir.

Un cervello zombie si mangerà da solo.

O mükemmel bir beyin cerrahıdır.

- È un eccellente chirurgo cerebrale.
- Lei è un eccellente chirurgo cerebrale.

Tom'un bir beyin sarsıntısı var.

- Tom ha una commozione cerebrale.
- Tom ha un trauma cranico.

Beyin tüm iyileştirici enerjinin merkezidir.

Il cervello è il centro di tutta l'energia curativa.

O, mükemmel bir beyin cerrahıdır.

- È un eccellente chirurgo cerebrale.
- Lui è un eccellente chirurgo cerebrale.

beyin aktivitesi değişiyor ve normale dönüyor.

che l'attività del cervello cambia e torna normale.

Hem beyin hem de vücudunuz üzerinde.

sia al vostro cervello che al vostro corpo.

Ve bu esnada beyin aktivitesini görüntüleyeceğiz.

mentre facciamo delle foto alla loro attività cerebrale.

Bütün gece beyin fırtınası yaparak ayaktaydım.

Sono stato in piedi tutta la notte facendo brainstorming.

Farklı beyin hücreleri labirentin farklı kısımlarını kodlardı.

cellule cerebrali differenti codificavano parti diverse del labirinto.

Bir de uykuyu düzenleyen beyin sapı var.

Poi c'è il tronco encefalico, che regola il ciclo sonno-veglia.

Bu beyin, 43 yaşındaki bir kadına ait,

Questo è il cervello di una donna che aveva 43 anni

Bu derin uyku beyin dalgalarının kombine kalitesi

Ed è la qualità combinata di queste onde cerebrali del sonno profondo

Belki de beyin aktivitelerimizi ticari şekillerde kullanırız;

Che baratteremo la nostra attività cerebrale,

Kırılmış kafatası, beyin kanamaları, aort yırtığı olasılığı

cranio fratturato, emorragia celebrale, una possibile rottura dell'aorta,

Açık televizyonla uyumak beyin için iyi değildir.

Dormire con la televisione accesa non fa bene al cervello.

Eğer beyin hücrelerinin her birine bir tını ekleseydiniz,

Se associassimo un suono a ogni cellula cerebrale,

Akciğer, karaciğer, lenf nodülleri beyin ve kemiklere yayılarak

ai polmoni, fegato, linfonodi, cervello, ossa,

Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.

Alcuni pensano che la pubblicità sia una forma di lavaggio del cervello.

Bu yeni ve inanılmaz beyin deşifre teknolojisi de buna dâhil.

attraverso questa nuova ed incredibile tecnologia.

"Ben bir brokoliyim ve bir ağaç gibi görünüyorum!" "Ben bir cevizim ve bir beyin gibi görünüyorum!" "Ben mantarım ve ben bu oyundan nefret ediyorum!"

"Io sono un broccolo e assomiglio a un albero!" "Io sono una noce e assomiglio a un cervello!" "Io sono un fungo e odio questo gioco!"