Translation of "Bedeli" in Italian

0.003 sec.

Examples of using "Bedeli" in a sentence and their italian translations:

Barış'ın bedeli nedir?

Qual è il prezzo della pace?

Günahın bedeli ölümdür.

- Il prezzo del peccato è la morte.
- Il salario del peccato è la morte.

Sami bedeli ödedi.

- Sami ha pagato il prezzo.
- Sami pagò il prezzo.

Bedeli hesaplamadan, nedenler olmadan

Ma sto imparando a vivere

Birisi bedeli ödemek zorunda.

Qualcuno deve pagare il prezzo.

Özgürlüğün bir bedeli vardır.

La libertà ha un prezzo.

Bunun hepsinin bedeli ne kadar?

Quanto costa tutto questo?

Ama hızlı olmanın da bir bedeli var.

Ma la velocità ha un costo.

Bilimle uğraşmanın bedeli, yanıldığınızda bunu kabul etmektir

Il prezzo di fare scienza è ammettere quando si sbaglia,

Fakat sınırsız bir hayat yaşamanın bedeli de var.

Ma una vita senza limiti porta con sé delle complicazioni.

Altının bir bedeli var ama bilgi paha biçilmez.

L'oro ha un prezzo, ma la conoscenza è inestimabile.

- Hepimizin bir bedeli var.
- Hepimizin bir fiyatı var.

- Abbiamo tutti un prezzo.
- Abbiamo tutte un prezzo.

- Gerçek arkadaşlık bedelsizdir.
- Gerçek dostluk bedelsizdir.
- Gerçek dostluğun bedeli yoktur.
- Gerçek arkadaşlığın bedeli yoktur.
- Gerçek dostluk paha biçilmezdir.
- Gerçek arkadaşlık paha biçilmezdir.

L'amicizia vera è inestimabile.

- Ne pahasına olursa olsun şarkıcı olmak istiyorum.
- Bedeli ne olursa olsun şarkıcı olmak istiyorum.

- Voglio diventare un cantante a tutti i costi.
- Io voglio diventare un cantante a tutti i costi.
- Voglio diventare una cantante a tutti i costi.
- Io voglio diventare una cantante a tutti i costi.

Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.

Questo ambientalista ha una missione pericolosa: individuare gli spostamenti del silenzioso predatore. Ma c'è un prezzo da pagare.