Translation of "İtalya" in Italian

0.010 sec.

Examples of using "İtalya" in a sentence and their italian translations:

İtalya Avrupadadır.

L'Italia è in Europa.

- İtalya bir yarımada.
- İtalya bir yarımadadır.

L'Italia è una penisola.

İtalya, Brezilya'dan uzaktır.

L'Italia è lontana dal Brasile.

İtalya, Akdeniz'le çevrilidir.

L'Italia è circondata dal mar Mediterraneo.

İtalya bir yarımadadır.

L'Italia è una penisola.

Niçin İtalya Güzeli var ama İtalya Yakışıklısı yok.

Perché esiste Miss Italia e non Mister Italia?

İtalya güzel bir ülkedir.

L'Italia è un bel paese.

İtalya bir ada değildir.

L'Italia non è un'isola.

İtalya çok güzel bir ülke.

L'Italia è un paese molto bello.

İtalya için bu bir tokattır.

- Per l'Italia, si tratta di uno schiaffo.
- Per l'Italia, è uno schiaffo.

Almanya İtalya ile ittifak yaptı.

- La Germania si è alleata con l'Italia.
- La Germania si alleò con l'Italia.

Parmesan peyniri İtalya, Parma'dan gelir.

Il Parmigiano Reggiano viene da Parma, in Italia.

İtalya zengin bir tarihe sahip.

L'Italia ha una storia ricca.

Venedik, İtalya Sular üzerinde yükselen şehir

Venezia, Italia una città costruita sull'acqua

Selena Gomez, Meksika ve İtalya kökenlidir.

- Selena Gomez ha origini messicane e italiane.
- Selena Gomez è di origini messicane e italiane.

Almanya bir zamanlar İtalya ile müttefikti.

- Una volta la Germania era alleata con l'Italia.
- La Germania una volta era alleata con l'Italia.

- İtalya kendi tarihindeki en kötü ekonomik krizin içinde.
- İtalya, tarihindeki en kötü ekonomik krizi yaşıyor.

L'Italia è nella peggiore crisi economica della sua storia.

İtalya, gezegendeki en büyük güç merkezlerinden biriydi.

l'Italia era una delle più grandi potenze del pianeta,

İtalya, elbise, mobilya ve plastik gereçler üretti.

L'Italia produceva verstiti, mobilio e oggetti in plastica.

İtalya kendi gölge ekonomisini hesaba kattığında, ekonomisinin

« Nel 1987, l'Italia cominciò a tenere conto dell'economia sommersa [...], scoprirono che occupava

Bu sırada, İtalya eski, güzel devalüasyona dönemezdi.

Mentre, l'Italia non poteva più ricorrere alla vecchia svalutazione.

Sadece on yılda, İtalya altı farklı başbakan değişirdi.

In solo 10 anni lItalia ha avuto 6 differenti capi di governo,

İtalya dünyanın en iyi sanat galerilerinden bazılarına sahip.

L'Italia ha alcune delle migliori gallerie d'arte al mondo.

2002 İtalya Başbakanı olmak için en iyi yıl değildi.

Il 2002 non è il miglior anno per essere il primo ministro italiano.

Güney Tirol, İtalya ve Avrupa'nın en zengin bölgelerinden biridir.

L'Alto Adige è una delle regioni più ricche in Italia e in Europa.

İsviçre Fransa, İtalya, Avusturya ve Almanya arasında yer almaktadır.

- La Svizzera si trova tra Francia, Italia, Austria e Germania.
- La Svizzera è situata tra Francia, Italia, Austria e Germania.

İtalya, Yunanistan ile birlikte EURO'yu resmi para birimleri belirledikten sonra

L'Italia è il solo paese, assieme alla Grecia, ad essere più povero ora che prima di avere

İtalya Avrupa'daki en zengin ülkelerden biri oldu dedim, değil mi?

Abbiamo detto che l'Italia è diventata una delle nazioni più ricche in Europa.

İtalya Euro'yu bırakıp eskisi gibi devalüasyon ve ucuz üretim modeline

l'Italia deve abbandonare l'Euro in modo da poter tornare alla svalutazione e

Bu İtalya gibi develasyona oldukça bağımlı bir ülke için büyük bir problemdi.

Questo fu un gran problema per le nazioni come l'Italia, che erano dipendenti dalla svalutazione.

Diğer ülkelerin hastalık iznini nasıl çözdüğüne bakarsanız, İtalya ve Japonya gibi bazıları,

Se si guarda come gli altri Paesi gestiscono i giorni di malattia retribuiti, alcuni, come l'Italia

Suchet Tümen Genel Müdürlüğü'ne terfi etti ve 1800'de İtalya Ordusu'nun sol kanadının

Suchet fu promosso generale di divisione e nel 1800 gli fu dato il comando dell'ala sinistra

Tom ve Mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve Tom kamarasında boğuldu.

Tom e Mary sono andati in crociera vicino all'Italia per la loro luna di miele, però la nave è affondata e Tom è annegato nella sua cabina.