Translation of "Işim" in Hungarian

0.005 sec.

Examples of using "Işim" in a sentence and their hungarian translations:

- Burada işim bitti.
- Buradaki işim hazır.
- Buradaki işim bitmiş.

Az itteni munkám befejeződött.

İşim sıkıcı.

Unalmas a munkám.

İşim, tutkumdur.

A munkám a szenvedélyem.

Seninle işim bitti.

Végeztem veled.

O benim işim.

Ez az én munkám.

Bir işim yok.

Nincs munkám.

İki işim var.

Két állásom van.

Bir işim var.

- Van egy munkám.
- Van munkám.

Yarın işim var.

Holnap dolgoznom kell.

Bu benim işim.

Ez a munkám.

İşim başımdan aşkın.

- Ki sem látszom a munkából.
- Nyakig vagyok a munkában.

Artık işim bitti.

Most munkanélküli vagyok.

Kendi işim var.

Nekem megvan a saját munkám.

- Zaten bir işim var.
- Hali hazırda bir işim var.

Már van munkám.

O benim kendi işim.

Ez az én dolgom.

İşim beni meşgul ediyor.

A sok munka miatt állandóan elfoglalt vagyok.

Yapacak bir işim var.

Dolgom van.

Yapacak çok işim var.

- Rengeteg dolgom van.
- Nagyon sok tennivalóm van.

Şimdi yapacak işim var.

- Most dolgom van.
- Van most tennivalóm.

Benim işim bulaşık yıkamaktır.

Az én munkám az edények mosogatása.

İşim iyi, ama yorucu.

Jó munkám van, de fárasztó.

Sıkıcı bir işim var.

Unalmas munkám van.

Bu benim işim, biliyorsun.

- Tudod, ez az én munkám.
- Tudod, ez az én feladatom.

Aslında, bu benim işim.

Valójában ez a munkám.

Yapacak çok işim vardı.

Tele volt a kezem.

Benim işim İngilizce öğretmektir.

- A munkám az angoltanítás.
- Angoltanárként dolgozom.

Çamaşır yıkamak benim işim.

- A mosás az én dolgom.
- A szennyes tisztításáért vagyok felelős.

Ben işim hakkında hırslıyım.

Szenvedélyesen szeretem a munkámat.

Benim işim bebeğe bakmaktır.

Az a feladatom, hogy vigyázzak a gyerekre.

Benim bir işim yoktu.

Nem volt állásom.

Bugün yapacak çok işim var.

Ma sok a tennivalóm.

Benim pazar günü işim yok.

Vasárnap szabad vagyok.

Yarın yapacak çok işim var.

Sok munka vár rám holnap.

Maaşım yok çünkü işim yok.

Nincsen fizetésem, mert nincs munkám.

Sevdiğim bir işim olmasını istiyorum.

Olyan munkát akarok, amit szeretek.

Benim bir internet işim var.

Van egy internetes vállalkozásom.

Yapacak birkaç ayak işim var.

Van egy pár teljesítendő megbízásom.

Benim iyi bir işim var.

Jó állásom van.

Tam gün bir işim var.

Teljes munkaidős állásom van.

Yarım günlük bir işim var.

Részmunkaidős állásom van.

Tam zamanlı bir işim var.

Teljes munkaidős állásom van.

Şu anda bir işim yok.

Jelenleg nincs munkám.

Yapacak çok fazla işim var.

Nagyon sok dolgom van.

Bugün yapacak bir sürü işim var.

- Sok dolgom van ma.
- Sok tennivalóm van ma.

- Bir işim var.
- Bir iş buldum.

Van munkám.

- Bu benim işim.
- Bu benim mesleğim.

Ez a munkám.

Son zamanlarda yapacak çok işim var.

Mostanában sok dolgom akadt.

Şu an yapacak çok işim var.

Most éppen rengeteg dolgom van.

Benim işim seninki kadar kolay değil.

Az én munkám nem olyan könnyű, mint a tied.

İşim nedeniyle önümüzdeki haftada Tokyo'da olacağım.

A munkám miatt jövő héten Tokióban leszek.

Benim eski işim son derece sıkıcıydı.

hun A régi munkám szörnyen unalmas volt.

Her zaman olduğu gibi benim işim aynı.

Ugyanaz a munkám, mint mindig is volt.

Tom bana işim hakkında bazı sorular sordu.

Tom kérdezett az állásomról.

- O benim işim değil.
- O beni ilgilendirmez.

Ez nem az én dolgom.

İşim kolay ve bir sürü boş zamanım var.

A munkám könnyű és sok szabadidőm van.

İşim için ona ihtiyacım olduğumdan dolayı Fransızca öğreniyorum.

Franciául tanulok, mert szükségem van rá a munkámhoz.

İlk işim bir seyahat acentesindeydi ve pek sevmemiştim.

Az első állásom egy utazási irodánál volt, és nem szerettem túlságosan.

Seninle işim arasında bir seçim yapmamı isteme benden.

Ne kérd, hogy válasszak közted és a munkám között.

Alışveriş merkezinde Noel baba olarak çalıştığım yarı zamanlı bir işim var.

Van egy részidős munkám, mint télapó az áruházban.

Bir sürü işim yok ama bu hafta beni ofiste tutmak için yeterli.

Nincsen sok munkám, de elég hogy egy hétre az irodához kössön.

Ne zaman işim ve ailem arasında bir çatışma olsa, ailem her zaman önceliğe sahiptir.

Bármikor, ha a családom illetve a munkám között kell döntenem, a családom élvez elsőbbséget.