Translation of "şimdiden" in Hungarian

0.009 sec.

Examples of using "şimdiden" in a sentence and their hungarian translations:

Şimdiden mi?!

Máris?!

Bu şimdiden mümkün.

Már most tehetünk ezért, igen!

Şimdiden teşekkür ederim.

Előre is köszönöm!

Şimdiden teşekkür ederiz.

Előre is köszönöm.

Şimdiden özür diliyoruz.

Elnézést kérünk előre.

Daha şimdiden baştan tanımlanıyor.

új megvilágításban látjuk.

...daha şimdiden baştan tanımlanıyor.

máris elavultnak bizonyultak.

Saat şimdiden on birdir.

Már tizenegy óra van.

Şimdiden iki kitap yayınladı.

Már kiadott két könyvet.

Biz şimdiden 7 milyarız.

Már hétmilliárdan vagyunk.

Şimdiden ev ödevini bitirdin mi?

Befejezted-e már a házifeladatot?

Şimdiden kendimi daha iyi hissediyorum.

Már jobban érzem magam.

Yardımınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

- Előre is köszönöm a segítségét.
- Előre is köszönöm a segítségedet.

İşbirliğiniz için şimdiden teşekkür ederiz.

- Előre is nagyon köszönöm a közreműködését.
- Köszönöm szépen előre is a közreműködésedet.

Benim hakkımda şimdiden iki şey biliyorsunuz:

Szóval, két dolgot már tudnak rólam:

Tom'u bulamıyorum. Daha şimdiden gitti mi?

Nem találom Tomot. Már elment?

Senin şimdiden bir planın var mı?

Van már valamilyen terved?

Fakat şimdiden yüz milyonlarca insan evlerinden izliyorlar

mégis emberek százmilliói nézik otthonról,

Burada henüz şimdiden bir sürü cevap görüyorum.

Máris rengetegen válaszoltak.

- Saat şimdiden on birdir.
- Saat zaten 11.

Már tizenegy van.

Şimdiden üç yüze yakın kişiyi tahliye ettik.

- Közel háromszáz embert kilakoltattunk.
- Majd háromszáz embert evakuáltunk.

- Saat zaten on bir.
- Saat şimdiden on birdir.

Már tizenegy van.

Şimdiden acıktın mı? Öğleyin daha fazla yemiş olmalıydın.

- Meg is éheztél már!? Többet kellene enned ebédre.
- Már éhes is vagy!? Ébedelhetnél többet.

En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.

Sok ikonikus állat viselkedését mostantól új megvilágításban értelmezhetjük.

O iki yaşında, ama şimdiden 100'e kadar sayabiliyor.

Két éves, de már százig el tud számolni.

Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.

A csibék olyan gyorsan fejlődnek, hogy máris el tudnak futni a krokodil elől.

- Oğlum şimdiden yüze kadar sayabiliyor.
- Benim oğlum artık yüze kadar saymayı biliyor.

A fiam már el tud számolni százig.

Tom sadece 27 yaşında ama şimdiden insanlardan ve bu dünyadan hayal kırıklığına uğradı.

- Tomi még csak 27, de már kiábrándult az emberekből és a világból.
- Tomi még csak huszonhét éves, de már sokszor csalódott az emberekben és a világban.

Nasıl oldu da sen şimdiden uyanıksın Tom? Genellikle şu anda hâlâ uyursun, bu yüzden bana söylendi. Seni görmek için daha erken kalktım. "

- Hogy van ez, Tomi, hogy te már fenn vagy? Általában - hogy is mondjam csak - ilyenkor még javában alszol. - Korábban felkeltem már, hogy téged nézzelek.