Translation of "şehrin" in Hungarian

0.014 sec.

Examples of using "şehrin" in a sentence and their hungarian translations:

- Belediye binası şehrin merkezinde.
- Belediye Konağı şehrin göbeğinde.
- Belediye Sarayı şehrin merkezinde.

A városháza a város központjában van.

Gökdelen şehrin ortasındadır.

A felhőkarcoló a belvárosban van.

Park şehrin merkezindeydi.

A park a város központjában van.

- Kilise şehrin kenarında yer almaktadır.
- Kilise şehrin kenarında bulunmaktadır.

A templom a város peremén van.

Şehrin ışıkları denize taşıyor...

A város fényei a tengerig érnek...

Şehrin batı kesiminde yaşar.

A város nyugati részében lakik.

Şehrin bir haritasını istiyorum.

Szeretnék egy várostérképet.

Leylek şehrin üzerinde uçuyordu.

A gólya a város fölött repült.

Şehrin her yerinde bulundum.

Mindenhol voltam.

Bu şehrin nüfusu azalıyor.

Lecsökkent ennek a városnak a lakossága.

Evim şehrin kuzey kesiminde.

Az én házam a város északi részén van.

- Şehrin manzarasında katedral ön plana çıkıyor.
- Şehrin manzarasına katedral hakim durumda.

A katedrális uralja a városképet.

Çete, şehrin altını üstüne getiriyor.

A banda végigrohan a városon.

Şehrin daha içlerine doğru girmeli.

A városhoz közelebb kell próbálkozni.

Hangi metro şehrin merkezine gider.

Melyik metró megy a városközpontba?

Mağazanın şehrin merkezinde olduğunu duyuyorum.

Úgy hallottam, hogy a bolt a városközpontban van.

Uçak şehrin üzerine bombalar bıraktı.

A repülőgép bombákat szórt a városra.

Şehrin etrafından bir nehir geçiyordu.

A város körül egy folyó kanyargott.

Bunlar, şehrin ortaya çıkması için geçen

Ezek a képek ugyanazon a helyszínen készültek,

Burada insanlar şehrin tersine döneceğini bilerek,

Őrületes energiát és fantáziát fektetnek a városba az emberek,

Ve şehrin doğusunda bir yerde indim,

és valahol a keleti városrészben lyukadtam ki,

Resmi bir şekilde şehrin teslimiyetini umuyordu

Arra számított, hogy méltóságok fogadják őt, hivatalosan felajánlja a város átadását.

- Okulumuz kasabanın merkezindedir.
- Okulumuz şehrin merkezindedir.

A mi iskolánk a város központjában van.

Bu şehrin nüfusu yaklaşık ne kadar?

Hozzávetőlegesen mekkora ennek a városnak a lakossága?

Bu, şehrin en iyi restoranlarından biri.

Ez egyike a város legjobb éttermeinek.

Bu, şehrin en işlek köprülerinden biridir.

Ez egyike a legforgalmasabb hidaknak a városban.

Bu parçaların seti, şehrin bu hayal gücü,

Ez az összerakós készlet és a koncepció teszi lehetővé,

Şehrin içindeki bir vahada yaşamanın kısıtları vardır.

A városi oázisban való életnek is megvannak a korlátai.

Tom'u aramak için şehrin her yerinde bulundum.

Az egész várost tűvé tettem Tomért.

Bu kule şehrin tam bir manzarasını sunuyor.

Ebből a toronyból kilátás nyílik az egész városra.

Bu şehrin büyük bir televizyon istasyonu var.

- Ennek a városnak nagy tévéállomása van.
- Ennek a városnak van egy nagy tévéadója.

Tom şehrin gezip görülecek her yerini biliyor.

Tom ismer minden menő helyet a városban.

Ve o an, şehrin sökülmüş olduğu bir andı.

Ekkor a várost már szétbontották,

Şehrin en iyi bölgesi elindeyken niye gidesin ki?

Mi értelme továbbállni, ha ez a város legkellemesebb helye?

Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.

A vihar után a város egyes részei katasztrófa sújtotta övezetként festettek.

Ben bu şehrin eskisi kadar güvenli olduğunu sanmıyorum.

Úgy vélem, ez a város már nem olyan biztonságos, mint egykor.

Ama daha gözü pek olanlar şehrin içlerine kadar giriyor.

De a bátrabbak a város belsejébe is bemerészkednek.

O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.

Nemsokára idejön, hogy megszemlélje a város gazdaságát.

Yiyecek yokluğundan dolayı şehrin her yerinde şiddet patlak verdi.

Élelmiszerhiány miatt az egész városban kitört az erőszak.

Onların yaşadığı şehrin büyük bir İspanyolca konuşan topluluğu var.

Az ő városukban jelentős spanyol anyanyelvű közösség él.

Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.

A világ legnagyobb szárazföldi emlőse átoson a város közepén.

2020 yılına kadar, bu şehrin nüfusu iki katına çıkmış olacak.

2020-ra a város népessége meg fog kétszereződni.

Şehrin yaklaşık 3 mil dışında 30 İngiliz dönümü arazim var.

Van tizenkét hektár földem, mintegy öt kilométernyire a várostól.

Fabrikanın kapatılması şehrin sakinlerine yutmak için zor bir hap oldu.

A gyár bezárása egy keserű pirula volt a városlakók számára, amit le kellett nyelniük.

Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.

A város fényeit elhagyva a nyílt, sötét óceánon a medvefókák nagyobb biztonságban vannak.

- Amerika'daki her şehrin bir kütüphanesi vardır.
- Amerika'da her kasabada bir kütüphane bulunmaktadır.
- Amerika'da her kasabanın bir kütüphanesi vardır.

Minden amerikai városnak van könyvtára.