Translation of "Yapmalıyım" in German

0.008 sec.

Examples of using "Yapmalıyım" in a sentence and their german translations:

Ne yapmalıyım?

Was soll ich tun?

Egzersiz yapmalıyım.

Ich muss mich viel bewegen.

Kaka yapmalıyım.

Ich muss scheißen.

- Ben gerçekten bunu yapmalıyım.
- Gerçekten onu yapmalıyım.

- Ich sollte das wirklich machen.
- Ich sollte das wirklich tun.

Bununla ne yapmalıyım?

- Wie soll ich damit umgehen?
- Was soll ich damit machen?

Şimdi ne yapmalıyım?

Was soll ich nun tun?

Bunu niçin yapmalıyım?

- Warum muss ich es machen?
- Warum muss ich das machen?

Ev ödevimi yapmalıyım.

Ich muss meine Hausaufgaben machen.

Bunu yalnız yapmalıyım.

Ich muss mich allein darum kümmern.

Onu şimdi yapmalıyım.

- Ich muss es jetzt tun.
- Ich muss das unverzüglich ausführen.

Neden bunu yapmalıyım?

Warum soll ich das machen?

Bir çağrı yapmalıyım.

Ich muss einen Anruf tätigen.

Bir şey yapmalıyım.

Ich sollte etwas tun.

Bunu nasıl yapmalıyım?

Wie soll ich das anstellen?

Bunu hemen yapmalıyım.

Ich sollte das gleich machen.

Bunu kendim yapmalıyım.

- Ich muss das selbst tun.
- Ich muss das selbst machen.
- Das muss ich selbst tun.
- Das muss ich selbst machen.

Ne zaman giriş yapmalıyım?

Um wie viel Uhr soll ich einchecken?

Daha sonra ne yapmalıyım?

Was sollte ich als nächstes tun?

Tom ararsa ne yapmalıyım?

- Was soll ich tun, wenn Tom anruft?
- Was soll ich machen, wenn Tom ruft?

Biletimi kaybettim. Ne yapmalıyım?

Ich habe meine Fahrkarte verloren. Was soll ich tun?

Bunu sınıfın önünde yapmalıyım.

Ich muss das vor der Stunde noch machen.

Başka bir arama yapmalıyım.

Ich muss noch einen weiteren Anruf tätigen.

Tom hakkında ne yapmalıyım?

Was soll ich in Bezug auf Tom unternehmen?

Ve bunu neden yapmalıyım?

Und warum sollte ich das tun?

Ne yapmam gerekiyorsa yapmalıyım.

Ich muss tun, was ich tun muss.

Şimdi ne yapmalıyım, bilemiyorum.

Ich weiß nicht, was ich jetzt tun soll.

- Zaman kazanmak için ne yapmalıyım?
- Zaman tasarrufu yapmak için ne yapmalıyım?

- Was sollte ich tun, um Zeit zu sparen?
- Was kann ich tun, um Zeit zu sparen?

Benim kocam iktidarsız. Ne yapmalıyım?

Mein Mann ist impotent. Was soll ich tun?

Bunun hakkında bir şey yapmalıyım.

Ich muss etwas dagegen tun.

Gelecek sefer daha iyi yapmalıyım.

Ich muss es nächstes Mal besser machen.

Hayır, yanlışlıkla parmağımı kestim! Ne yapmalıyım?

- O nein! Ich habe aus Versehen meinen Finger abgesägt! Und was jetzt?
- O nein! Ich habe mir aus Versehen den Finger abgesägt! Was nun?
- O nein! Ich habe mir versehentlich den Finger abgesägt! Was soll ich tun?

Seni ikna etmek için ne yapmalıyım?

Was muss ich tun, um dich zu überzeugen?

ID kartımın süresi doldu, ne yapmalıyım?

Mein Personalausweis ist abgelaufen. Was soll ich tun?

Zaman tasarrufu yapmak için ne yapmalıyım?

Was sollte ich tun, um Zeit zu sparen?

Bir bozayı tarafından saldırıya uğrarsam ne yapmalıyım?

- Was sollte ich tun, wenn ich von einem Grizzlybären angegriffen werde?
- Wie sollte ich mich verhalten, wenn ich von einem Grizzlybären angegriffen werde?

- Şimdi ne yapmalıyım?
- Şimdi ne yapmam gerekiyor.

Was muss ich jetzt tun?

İndirime hak kazanmak için ne kadar erken rezervasyon yapmalıyım?

Wie frühzeitig muss ich reservieren, um den Preisnachlass zu bekommen?

- Tom'un istediği gibi yapmam gerekiyor.
- Tom'un istediği gibi yapmalıyım.

Ich muss Toms Wünschen entsprechend handeln.

- Ne yapmam gerekiyor?
- Ne yapmalıyım?
- Ne yapıyor olmalıyım?
- Ne yapmak zorundayım?

- Was muss ich tun?
- Was muss ich machen?

- Ne yapmam gerekiyor?
- Ne yapmalıyım?
- Ne yapıyor olmalıyım?
- Ne yapayım?
- Ne yapmak zorundayım?

- Was muss ich tun?
- Was soll ich tun?
- Was soll ich machen?