Translation of "Kabak" in German

0.003 sec.

Examples of using "Kabak" in a sentence and their german translations:

Bunlar kabak.

Das da sind die Zucchini.

Kabak bir lastiğim var.

Ich habe einen Platten.

Ne büyük bir kabak!

Was für ein großer Kürbis!

- Kabaklar yeşildirler.
- Kabak yeşildir.

Zucchini sind grün.

Kabak bir yaz sebzesidir.

Die Zucchini ist ein Sommergemüse.

Bu yıl kabak ektin mi?

Haben Sie dieses Jahr Kürbisse gepflanzt?

Biraz kabak turtası ister misin?

Darf es etwas Kürbiskuchen sein?

Çiğ kabak yemek güvenli midir?

Ist roher Kürbis essbar?

Tom kabak oyma yarışmasını kazandı.

Tom hat den Kürbisschnitzwettbewerb gewonnen.

Küçük ahmak büyük bir kabak aldı.

Der kleine Tölpel kaufte einen großen Kürbis.

Benim bisikletim kabak bir lastiğe sahip.

- Mein Fahrrad hat einen platten Reifen.
- Mein Fahrrad hat einen Platten.

Tom Mary'nin kabak böreğini sevip sevmediğini bilmiyor.

Tom weiß nicht, ob Maria Kürbiskuchen mag oder nicht.

- Patlak bir lastiğim var.
- Kabak bir lastiğim var.

- Ich habe einen Platten.
- Ich habe eine Reifenpanne.

Ablamız pazardan patlıcan, patates, kabak ve Çin lahanası aldı.

Unsere Schwester hat ein paar Auberginen, Kartoffeln, Zucchini und Chinakohl auf dem Markt gekauft.

"Akşam yemeğinde ne yedin?" "Izgara karides ve pirinç erişte üzerinde sarımsak soslu fırında pişmiş kabak."

„Was hast du zu Abend gegessen?“ – „Gegrillte Garnelen zu gebackenen Zucchini mit Knoblauchsauce auf Reisnudeln.“