Translation of "Kazandı" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Kazandı" in a sentence and their arabic translations:

Kim kazandı?

- من فاز؟
- من الذي ربح؟

Tom kazandı.

- توم فاز.
- لقد ربح توم.

- Tom piyangoyu kazandı.
- Tom lotaryayı kazandı.

توم فاز باليانصيب.

Yapı mimarisi kazandı.

لقد فازت الهندسة المعمارية.

Bunu satarak milyonlar kazandı

وباعوه وجنو ملايين،

Bu sayede, o kazandı

بفضل ذلك، فاز،

Cesareti ile zaman kazandı.

‫وفّرت لها الشجاعة وقتًا.‬

- Onlar kazandı.
- Onlar kazandılar.

لقد فازوا.

Kuzeyliler Shiloh Savaşını kazandı.

ربح الشمال معركة شيلوه.

Sami iyi para kazandı.

كان سامي يربح الكثير من المال.

Harvard sadece dört kez kazandı.

هارفارد ربحت أربع مرات فقط.

O şanslıydı ve yarışmayı kazandı.

لقد كان محظوظا و فاز المسابقة.

Bu dövüşü kim kazandı? Las Vegas?

من فاز بالنزاع؟ لاس فيغاس؟

Selahaddin ordusu büyük bir zafer kazandı.

حقق جيش صلاح الدين نصرا عظيما

Bu mücadele sonunda ise işçiler kazandı

في نهاية هذا الصراع ، فاز العمال

Ancak Bayazid tam bir zafer kazandı.

لكن انتصار بايزيد اكتمل في أبهى صوره.

Batılı kırıcı inşa etme ihalesini kazandı;

بعامٍ ربحت شركة دايو الكورية مناقصة بناء الكاسر الغربي

Manchester United maçı 4-2 kazandı.

فاز فريق مانتشستر يونايتد بأربعة أهداف مقابل إثنين.

Kampanya başarılı oldu ve o, seçimi kazandı.

نجحت الحملة وفاز هو في الإنتخابات.

Birincisi acayip başarı kazandı sonra ikincisini yapmaya başladık.

نجحت أول مسابقة نجاحاً كبيراً، ثم أقمنا ثاني مسابقة.

'bras de fer' takma adını, demir-kolunu kazandı .

على لقب "برا دي فير" ، الذراع الحديدية.

Kolu yavaşça büyüdükçe, öz güvenini de geri kazandı.

‫ثم رويدًا رويدًا، مع نمو الذراع،‬ ‫استعادت ثقتها بنفسها.‬

Uzun lafın kısası: o kazandı ve ben kaybettim.

باختصار شديد، هي ربحت و أنا خسرت.

Narendra Modi genel seçimleri ezici bir güçle kazandı.

حقق ناريندرا مودي فوزاً ساحقاً في الانتخابات العامة.

Nakavttan on dakika sonra boksör yeniden bilincini kazandı.

بعد عشر دقائق من الضربة القاضية، استعاد الملاكم وعيه.

Kent, önemli bir turistik yer olarak rağbet kazandı.

المدينة تكتسب شعبية كوجهة سياحية كبيرة .

Estonya bağımsızlığını tekrar kazandı fakat elimizde hiçbir şey kalmamıştı.

استعادت إستونيا استقلالها، لكن لم يتبق لنا شيء.

Napolyon'un düşman merkezine karşı kararlı hamlesi için zaman kazandı.

وكسب الوقت لتحرك نابليون الحاسم ضد مركز العدو.

Pratik ve insancıl yaklaşımı saygı kazandı ve sonuçlar getirdi.

نال نهجه العملي والإنساني الاحترام وحقق نتائج.

O gün Müslüman Ordusu Ayn Calut'ta büyük bir zafer kazandı.

في ذلك اليوم، حقق الجيش الإسلامي انتصارًا كبيرًا في عين جالوت

, General Victor'un çok önemli desteği sayesinde muhteşem bir zafer kazandı.

من تحقيق نصر رائع بفضل الدعم الحاسم من الجنرال فيكتور.

Kazandı. Ben de bunu yapmayı başardım. Bağımsızlığın ilk gününden itibaren,

الفوز فيه. وهو ما نجحت بفعله تماماً. منذ اليوم الاول

- Kenya 1963'te bağımsız oldu.
- Kenya 1963'te bağımsızlığını kazandı.

استقلت كينيا عام 1963.

Sami, popüler deniz ürünleri restoranı ile küçük bir servet kazandı.

ربح سامي ثروة صغيرة بمطعمه الشّهير للمأكولات البحريّة.

Osmanlı İmparatorluğu henüz Kosova savaşında zor ama önemli bir zafer kazandı

حققت السلطنة العثمانية انتصارًا صعبًا في معركة كوسوفو لكنه انتصار مهم

Güçlü Osmanlı karşıtı ittifakla karşılaşmanın karşısında Bayazıd bir kaç zafer kazandı.

على الرغم من مواجهته تحالف قوي إلا أن بايزيد حقق سلسلة من الانتصارات

Yardım etti. Jomini, 19. yüzyılın en büyük askeri düşünürlerinden biri olarak ün kazandı ve

فاز جوميني بالشهرة كواحد من أعظم المفكرين العسكريين في القرن التاسع عشر ، وخدم ناي

Bu süreçte organize ve kararlı bir komutan ve parlak bir taktikçi olarak ün kazandı.

في هذه العملية نال سمعة كقائد منظم وحاسم وتكتيكي لامع.

Gerilemeye tanık olan yirmi iki yüzyılda BAE , yılın ilk çeyreğinde yüz milyar dolar kazandı

اقتصاديةً عالمية حققت الامارات مائة مليار في الربع الاول فقط

Iki hızlı zaferle disiplin ve gururunu yeniden kazandı . Ayrıca Aragon'da bir gerilla savaşıyla karşı karşıya kaldı - Fransız işgalciden

كما واجه حرب عصابات في أراغون - تمرد شعبي مدفوع بكراهية