Translation of "Kazandı" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Kazandı" in a sentence and their spanish translations:

Kızlar kazandı.

Ganaron las chicas.

Onlar kazandı.

Ellos ganaron.

Kim kazandı?

- ¿Quién ganó?
- ¿Quién ha ganado?

Tom kazandı.

Tom ganó.

Takımımız kazandı.

Nuestro equipo ganó.

- Milli Piyango´da kazandı.
- O lotoyu kazandı.

Él se ganó la lotería.

- Benim takım maçı kazandı.
- Takımım maçı kazandı.

Mi equipo ganó el partido.

Yapı mimarisi kazandı.

La arquitectura ganó.

Hangi taraf kazandı?

¿Qué lado ganó?

Kentte popülerlik kazandı.

- Ella alcanzó popularidad en la ciudad.
- Ella logró popularidad en la ciudad.

Onun sevgisini kazandı.

Él se ganó el amor de ella.

Tom bahsi kazandı.

Tom ganó la apuesta.

Güzellik yarışmasını kazandı.

Ella ganó el concurso de belleza.

Tom triatlonu kazandı.

Tom ganó el triatlón.

Tom yarışmayı kazandı.

Tom ganó la competencia.

Tom şampiyonluğu kazandı.

Tom ganó el campeonato.

O piyango kazandı.

Ella ganó la lotería.

Onlar piyango kazandı.

Ellos se ganaron la lotería.

Çok müsabaka kazandı.

Ha ganado muchas competiciones.

Helen, ödülü kazandı.

Elena ha ganado el premio.

Yarışı yine kazandı.

Él ganó la carrera otra vez.

Tom tartışmayı kazandı.

Tom ganó la discusión.

Tom kazandı mı?

¿Ganó Tom?

Tom tekrar kazandı.

Tom ganó otra vez.

Tom yarışı kazandı.

Tom ganó la carrera.

Lincoln seçimi kazandı.

Lincoln ganó las elecciones.

O, yarışmayı kazandı.

Ella ganó el concurso.

Yazıturayı Tom kazandı.

Tom ganó la apuesta.

Hangi takım kazandı?

¿Qué equipo ganó?

Bugün kim kazandı?

- ¿Quién ha ganado hoy?
- ¿Quién ganó hoy?

- O, yarışmada altın kazandı.
- O, yarışmada altın madalya kazandı.

Consiguió el oro en la competición.

Bu sayede, o kazandı

¡Gracias a eso triunfó,

Cesareti ile zaman kazandı.

La valentía le dio tiempo.

Hangi takım oyunu kazandı?

¿Qué equipo ganó el juego?

O kolaylıkla yarışı kazandı.

Él ganó la carrera con facilidad.

O, çok para kazandı.

Él ha ganado mucho dinero.

Onlar gümüş madalya kazandı.

Ellos ganaron la medalla de plata.

Beklenildiği gibi, ödülü kazandı.

Tal como se esperaba, él ganó el premio.

O her şeyi kazandı.

Él lo ganó todo.

O birkaç pound kazandı.

Ha cogido unos cuantos quilos.

Ödül almaya hak kazandı.

Él es apto para recibir el premio.

İngilizce konuşma becerisi kazandı.

Adquirió la capacidad para hablar inglés.

Ev sahibi takım kazandı.

El equipo local ganó.

- Onlar kazandı.
- Onlar kazandılar.

Ellos sí ganaron.

Bizim takım oyunu kazandı.

- Nuestro equipo ganó el juego.
- Nuestro equipo ganó el partido.

Kısacası, çok para kazandı.

En resumen, él ganó mucho dinero.

Belediye başkanı seçimi kazandı.

El alcalde ganó las elecciones.

Tom Boston Maratonunu kazandı.

Tomás ganó la maratón de Boston.

Tom Amerikan vatandaşlığını kazandı.

- Tom consiguió la nacionalidad estadounidense.
- Tomás obtuvo la ciudadanía estadounidense.

Onlar birçok yarışmaları kazandı.

Han ganado muchas competiciones.

O birçok yarışma kazandı.

Ha ganado muchas competiciones.

Onlar birçok yarışma kazandı.

Han ganado muchas competiciones.

Sıra beyazda ve kazandı.

Blancas juegan y ganan.

Tom üç yarış kazandı.

- Tom ganó tres carreras.
- Tres de las carreras fueron ganadas por Tom.

Tom neredeyse yarışı kazandı.

Tom casi ganó la carrera.

Tom bir ödül kazandı.

Tom ganó un premio.

Maçı hangi takım kazandı?

¿Qué equipo ha ganado el partido?

- Tom ücretsiz bir araba kazandı.
- Tom bedava bir araba kazandı.

Tom se ganó un auto gratis.

Harvard sadece dört kez kazandı.

Harvard solo ganó cuatro veces.

Konuşma yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.

Ella ganó el primer puesto en el concurso de oratoria.

O, geçen hafta ödül kazandı.

Ganó el premio la semana pasada.

O, ıslak tişört yarışmasını kazandı.

Ganó el concurso de las remeras mojadas.

O gümüş bir madalya kazandı.

Él ganó una medalla de plata.

O bronz bir madalya kazandı.

- Él ganó una medalla de bronce.
- Ganó una medalla de bronce.

Büyük bir çoğunlukla seçimi kazandı.

Él ganó la elección por una gran mayoría.

Beklentilerin tersine onlar kolaylıkla kazandı.

Contra todo pronóstico, ganaron con facilidad.

2010 Dünya Kupası'nı Hollanda kazandı.

Holanda ganó la Copa Mundial del 2010.

Herkesin beklediği gibi, Ruslar kazandı.

Ganaron los rusos, como esperaba todo el mundo.

Bu sayı bir ödül kazandı.

- Este número lleva premio.
- Este número ha ganado un premio.

Neyse ki, o oyunu kazandı.

Afortunadamente, él ganó el partido.

Bir öğretmen olarak hayatını kazandı.

Él se ganaba la vida como maestro.

Hollanda 2010 Dünya Kupası'nı kazandı.

Holanda ganó la Copa del Mundo de 2010.

Tom bir Nobel ödülü kazandı.

Tomás ganó el premio Nobel.

Mary bir Nobel ödülü kazandı.

María ganó el premio Nobel.

O altın bir madalya kazandı.

- Ha ganado una medalla de oro.
- Ganó una medalla de oro.

Araba yavaş yavaş hız kazandı.

El coche ganó velocidad poco a poco.

O bir güzellik yarışmasını kazandı.

Ella ganó el concurso de belleza.

Altmış yaşında emekliliğe hak kazandı.

Él se jubiló a los sesenta años.

Tom piyangoda 10.000 dolar kazandı.

Tom ganó $10,000 en la lotería.

O, bir sonraki seçimi kazandı.

Él ganó las elecciones siguientes.

O otuz bin dolar kazandı.

Ella ganó treinta mil dólares.

Çok az sayıda oyla kazandı.

Él ganó por un pequeño número de votos.

Tom, fizikte Nobel Ödülü'nü kazandı

Tom ganó el premio Nobel de física.

- Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.
- Amerika Birleşik Devletleri ay yarışını kazandı.

Los Estados Unidos habían ganado la carrera a la Luna.

Bu dövüşü kim kazandı? Las Vegas?

¿Quién ganó esta pelea? ¿Las Vegas?

Selahaddin ordusu büyük bir zafer kazandı.

El ejército de Saladino ha ganado una gran victoria.

Bu mücadele sonunda ise işçiler kazandı

Al final de esta lucha, los trabajadores ganaron

Adam sol kolunun kullanımını yeniden kazandı.

El hombre volvía a poder usar el brazo izquierdo.

Tom Boston'a ücretsiz bir gezi kazandı.

Tom se ganó un viaje gratis a Boston.

Onun atı üç boy farkla kazandı.

Su caballo ganó por tres cuerpos.

Şanslı herif az önce piyangoyu kazandı.

El suertudo se acaba de ganar la lotería.

Sadece 15 yaşındayken bir madalya kazandı.

Ella ganó una medalla cuando tenía apenas quince años de edad.

Tom çalışanlarının saygı ve bağlılığını kazandı.

Tom se ganó el respeto y la lealtad de sus empleados.

En güçlüsü oydu. Maçı o kazandı.

Él era el más fuerte. Ganó el partido.