Translation of "Kıran" in German

Vazoyu kıran o.

Er ist derjenige, der die Vase zerbrochen hat.

Kalbini kıran nedir?

Was hat dir das Herz gebrochen?

Camı kıran Tom'dur.

Tom hat die Fensterscheibe kaputtgemacht.

- Dün pencereyi kıran Jack'tı.
- Dün camı kıran Jack'ti.

Es war Jack, der gestern das Fenster zerbrochen hatte.

- Dün camı kıran oydu.
- Dün pencereyi kıran oydu.

Er war es, der gestern das Fenster zerbrochen hat.

Pencereyi kıran çocuk Tom.

- Tom ist der Junge, der das Fenster eingeworfen hat.
- Tom ist der Junge, der das Fenster eingeschlagen hat.

Pencereyi kıran kişi Tom'dur.

Tom hat die Fensterscheibe kaputtgemacht.

Camı kıran Jack miydi?

War es Jack, der das Fenster zerbrochen hat?

Pencere camını kıran bu çocuktu.

Es war dieser Junge, der die Fensterscheibe zerbrochen hat.

Dün camı kıran Tom idi.

Es war Tom, der gestern das Fenster zerbrochen hatte.

Tom kalbimi kıran ilk arkadaştı.

Tom war der erste Typ, der mir das Herz gebrochen hat.

Tom kalbimi kıran ilk çocuktu.

Tom war der erste Junge, der mir das Herz gebrochen hat.

Sanırım camı kıran Tom olmalı.

Das Fenster hat bestimmt Tom eingeschlagen.

Camı kıran kişiyi tanıyor musun

Weißt du, wer das Fenster kaputt gemacht hat?

Tom pencereyi kıran kişi değil.

Tom ist nicht derjenige, der das Fenster zerbrochen hat.

- Sence pencereyi kıran kişi Tom mu?
- Pencereyi kıran kişinin Tom olduğunu mu düşünüyorsun?

Glaubst du, dass Tom die Fensterscheibe kaputtgemacht hat?

Bu ot kıran insanlara zarar vermez.

Dieses Unkrautvernichtungsmittel ist für Menschen unschädlich.

Camı kıran kişinin Tom olduğunu herkes biliyor.

- Jeder weiß, dass Tom derjenige war, der die Fensterscheibe eingeworfen hat.
- Jeder weiß, dass Tom derjenige war, der die Fensterscheibe eingeschlagen hat.

Iki adam rekor kıran ve meşakkatli bir şekilde 14 gün boyunca küçük bir uzay aracında Dünya'nın etrafında döndüler.

verbrachten die beiden Männer 14 Tage lang rekordverdächtige und anstrengende Umlaufbahnen in einem winzigen Raumschiff.