Translation of "Doksan" in German

0.012 sec.

Examples of using "Doksan" in a sentence and their german translations:

Dedem doksan dokuz yaşında.

Mein Großvater ist neunundneunzig Jahre alt.

Lütfen sayfa doksan dördü oku.

Bitte lesen Sie Seite vierundneunzig.

O doksan yaşına kadar yaşadı.

Sie wurde neunzig Jahre alt.

O, doksan yaşına kadar yaşadı.

Er wurde neunzig Jahre alt.

Tom doksan dokuz yaşındayken öldü.

Tom starb im Alter von 99 Jahren.

Dedem doksan yaşına kadar yaşadı.

Mein Großvater sollte neunzig Jahre alt werden.

Tom doksan yaşına kadar yaşadı.

Tom wurde neunzig Jahre alt.

Bir buçuk saat doksan dakikadır.

Anderthalb Stunden sind neunzig Minuten.

Neredeyse doksan milyon insan oy kullandı.

Fast neunundsechzig Millionen Menschen gingen zur Wahl.

Az sayıda kişi doksan yaşına kadar yaşar.

Wenige Menschen werden neunzig Jahre alt.

"Bu mendil ne kadar?" "Doksan beş sent."

"Wie viel kostet dieses Taschentuch?" "Das macht fünfundneunzig Cent."

Doksan yaşına kadar yaşamak hiç ender değildir.

Es ist ganz und gar nichts Seltenes, über neunzig Jahre alt zu werden.

Doksan yıldan fazla yaşamak hiç ender değildir.

Es ist überhaupt nicht selten, länger als neunzig Jahre zu leben.

Yetimlerin yüzde doksan beşi 5 yaşından büyüktür.

Fünfundneunzig Prozent aller Waisen sind älter als fünf Jahre.

Eskimoların kar için doksan farklı kelimesi var.

Die Eskimos haben ja 90 verschiedene Wörter für Schnee.

Ben onun doksan yaşına kadar yaşayacağına eminim.

Ich bin sicher, dass er neunzig Jahre alt werden wird.

Delegeler başarılı olmadan doksan beş kez oy kullandı.

Die Abgeordneten stimmten fünfundneunzig Mal erfolglos ab.

Clyde Tombaugh 17 Ocak 1997 tarihinde doksan yaşında öldü.

Am 17. Januar 1997 starb Clyde Tombaugh im Alter von neunzig Jahren.

On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.

Zehn, zwanzig, dreißig, vierzig, fünfzig, sechzig, siebzig, achtzig, neunzig, hundert.