Translation of "Başlıca" in German

0.006 sec.

Examples of using "Başlıca" in a sentence and their german translations:

Gelişiminde başlıca engel olduğunu fark ettim.

durch große individuelle Unterschiede der Neuroplastizität begrenzt wird.

Bugün kalp bakımı filozofların başlıca konusu değil,

Heute ist das Herz nicht mehr die Domäne der Philosophen,

Örgüt, yaban hayatı korumasında başlıca rol oynar.

Die Organisation spielt eine zentrale Rolle bei der Erhaltung der Tier- und Pflanzenwelt.

Golf sahaları su kirliliğinin başlıca sebeplerinden biridir.

Golfplätze sind eine der Hauptursachen für Wasserverschmutzung.

Japonya'nın başlıca adaları Hokkaido, Shikoku, Honshu ve Kyushu'dur.

Die Hauptinseln Japans sind Hokkaido, Shikoku, Honshu und Kyushu.

Otistik insanların yalnızca yaklaşık yüzde 15'i işgücündedir, başlıca nedeni insanların onlar hakkındaki büyük peşin hükümleridir.

Nur 15 Prozent aller Autisten sind in einem Arbeitsverhältnis, hauptsächlich weil die Menschen ihnen gegenüber so voreingenommen sind.

- Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir.
- "İstifçiler" programı, Amerikalılardaki hariçten gazel okuma huyunun ana sebeplerinden biridir.

Die Fernsehsendung Hoarders ist eine der Hauptursachen für die sogenannte „armchair psychology“ in den Vereinigten Staaten.