Translation of "Oynar" in German

0.024 sec.

Examples of using "Oynar" in a sentence and their german translations:

- O futbol oynar.
- Futbol oynar.

- Er spielt Fußball.
- Sie spielt Fußball.

"Diye tenis oynar mı?" "Evet oynar."

"Spielt sie Tennis?" "Ja."

Kenji tenis oynar.

Kenji spielt Tennis.

Satranç oynar mısın?

- Können Sie Schach spielen?
- Spielst du Schach?

Golf oynar mısın?

- Spielst du Golf?
- Spielen Sie Golf?
- Spielt ihr Golf?

Tenis oynar mısın?

Kannst du Tennis spielen?

O futbol oynar.

Er spielt Fußball.

Tom futbol oynar.

Tom spielt Fußball.

Onlar basketbol oynar.

Sie spielen Basketball.

Tom ragbi oynar.

Tom spielt Rugby.

Bovling oynar mısın?

- Kegelst du?
- Kegeln Sie?
- Kegelt ihr?

Futbol oynar mısın?

- Spielst du Fußball?
- Spielt ihr Fußball?
- Spielen Sie Fußball?

Tom tenis oynar.

Tom spielt Tennis.

O iyi oynar.

Er spielt gut.

Beyzbol oynar mısın?

- Spielst du Baseball?
- Spielt ihr Baseball?
- Spielen Sie Baseball?

- Akira iyi tenis oynar.
- Akira güzel tenis oynar.

Akira spielt gut Tennis.

- Çok iyi satranç oynar.
- Satrançı çok iyi oynar.

Er spielt sehr gut Schach.

O, sabahleyin tenis oynar.

- Sie spielt morgens Tennis.
- Sie spielt am Vormittag Tennis.

Herkes aşk oyununu oynar.

Jeder spielt das Spiel der Liebe.

Büyükannenle dama oynar mısın?

Spielst du mit deiner Großmutter Dame?

İyi tenis oynar mısın?

Spielst du gut Tennis?

Akira iyi tenis oynar.

Akira spielt gut Tennis.

Tom tenis oynar mı?

Spielt Tom Tennis?

Tom da tenis oynar.

Tom spielt auch Tennis.

Tom sabahleyin tenis oynar.

Tom spielt am Vormittag Tennis.

Tenisi severek oynar misin?

Spielst du gerne Tennis?

Bugün 3 taş oynar mıyım?

Spiele ich heute 3 Steine?

O, arada bir tenis oynar.

Sie spielt ab und zu Tennis.

Babam her pazar tenis oynar.

Mein Vater spielt jeden Sonntag Tennis.

O her gün beyzbol oynar.

Er spielt jeden Tag Baseball.

O, her zaman iyi oynar.

Er spielt immer gut.

O her gün tenis oynar.

Sie spielt jeden Tag Tennis.

O hafta sonlarında golf oynar.

Er spielt am Wochenende Golf.

O, her Pazar golf oynar.

Er spielt jeden Sonntag Golf.

Ken her zaman futbol oynar.

Ken spielt immer Fußball.

Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynar.

Meine Schwester spielt mit Puppen.

O ne zaman tenis oynar?

Wann spielt sie Tennis?

Tom atlar üzerine bahis oynar.

Tom wettet auf Pferde.

O çok iyi tenis oynar.

Sie spielt sehr gut Tennis.

Siz çocuklar futbol oynar mısınız?

Spielt ihr Fußball?

Her hafta sonu golf oynar.

Er spielt jedes Wochenende Golf.

Tom çok iyi tenis oynar.

Tom spielt sehr gut Tennis.

Ann çok iyi tenis oynar.

Ann spielt sehr gut Tennis.

O, okuldan sonra tenis oynar.

Sie spielt nach der Schule Tennis.

Sen hala tenis oynar mısın?

Spielst du noch immer Tennis?

Ken her gün futbol oynar.

Ken spielt jeden Tag Fußball.

O, her Pazar tenis oynar.

Sie spielt jeden Sonntag Tennis.

Tom ne sıklıkta hokey oynar?

Wie oft spielt Tom Hockey?

Tom her pazartesi golf oynar.

Tom spielt jeden Montag Golf.

Tom her gün tenis oynar.

Tom spielt jeden Tag Tennis.

Tom her gün beyzbol oynar.

Tom spielt jeden Tag Baseball.

Bazı delikanlılar tenis oynar diğerleri futbol.

Manche Jungen spielen Tennis und andere spielen Fußball.

Baba pazar günü çoğunlukla golf oynar.

Am Sonntag spielt Vater meistens Golf.

Babam golf oynar fakat iyi değil.

Mein Vater spielt Golf, aber nicht gut.

O, büyük yeteneğiyle Machbeth rolü oynar.

Er spielt die Rolle von Macbeth mit großem Können.

Şans hayatınızda önemli bir rol oynar.

Glück spielt eine wichtige Rolle im Leben.

- Tom Pacman oynuyor.
- Tom, Pacman oynar.

Tom spielt Pacman.

Bir haftada üç kez tenis oynar.

- Er spielt dreimal in der Woche Tennis.
- Er spielt dreimal pro Woche Tennis.

Doğa, hayatımızda önemli bir rol oynar.

Die Natur spielt eine wichtige Rolle in unserem Leben.

Her gün okuldan sonra tenis oynar.

Sie spielt jeden Tag nach der Schule Tennis.

Tom her hafta sonu golf oynar.

Tom spielt jedes Wochenende Golf.

Tom haftada üç gün tenis oynar.

Tom spielt dreimal in der Woche Tennis.

Tom benden daha iyi satranç oynar.

Tom kann besser Schach spielen als ich.

Tom okuldan sonra genellikle tenis oynar.

Tom spielt oft nach der Schule Tennis.

- Tom futbol oynuyor.
- Tom futbol oynar.

Tom spielt Fußball.

O, her hafta sonu golf oynar.

Sie spielt jedes Wochenende Golf.

Tom bazen Mary ile tenis oynar.

Tom spielt manchmal Tennis mit Mary.

Tom bir profesyonel gibi beyzbol oynar.

Tom spielt Baseball wie ein Profi.

Şans, hayatımızda önemli bir rol oynar.

Glück spielt eine wichtige Rolle in unserem Leben.

Bill genellikle tek başına oyuncakları ile oynar.

Bill spielt oft alleine mit seinen Spielsachen.

- Teniste iyi misin?
- İyi tenis oynar mısın?

Spielst du gut Tennis?

Örgüt, yaban hayatı korumasında başlıca rol oynar.

Die Organisation spielt eine zentrale Rolle bei der Erhaltung der Tier- und Pflanzenwelt.

Japonya dünya ekonomisinde anahtar bir rol oynar.

Japan spielt eine Schlüsselrolle in der Weltwirtschaft.

Ne annem ne de babam golf oynar.

Meine Eltern spielen beide nicht Golf.

- O teniste iyidir.
- O iyi tenis oynar.

Er spielt gut Tennis.

Büyü, ilkel toplumda önemli bir rol oynar.

Zauberei spielt in primitiven Gesellschaften eine wichtige Rolle.

TV günlük yaşamda önemli bir rol oynar.

Fernsehen spielt eine wichtige Rolle im alltäglichen Leben.

Genç erkekler oynar ve yaşlı erkekler izler.

Die jungen Männer spielen, und die alten Männer sehen zu.

Ve her vatandaş böyle vazgeçilmez bir rol oynar.

Und so spielt jeder Bürger eines unverzichtbare Rolle.

Haftada bir kez, o, arkadaşları ile tenis oynar.

Sie spielt einmal in der Woche Tennis mit ihren Freunden.

Tom okuldan sonra çoğunlukla Mary ile tenis oynar.

Tom spielt nach der Schule oft mit Maria Tennis.

Eğer o mutlu olsa çok daha iyi oynar.

Wenn sie glücklich wäre, würde sie viel besser spielen.

- Jane de tenis oynar.
- Jane de tenis oynuyor.

Jane spielt auch Tennis.

- Ken tenis oynuyor mu?
- Ken tenis oynar mı?

Spielt Ken Tennis?

- Kendisi iyi bir yüzücüdür ayrıca güzel de tenis oynar.
- O iyi bir yüzücüdür ve ayrıca güzel tenis oynar.

Er ist ein guter Schwimmer und spielt auch gut Tennis.

Tom ve arkadaşları neredeyse her cuma gecesi poker oynar.

Tom und seine Freunde spielen fast an jedem Freitagabend Poker.