Translation of "şanslıydı" in German

0.003 sec.

Examples of using "şanslıydı" in a sentence and their german translations:

Tom şanslıydı.

- Tom hatte Glück.
- Tom hat Glück gehabt.

Onlar şanslıydı.

Sie hatten Glück.

O şanslıydı.

Er hatte Glück.

Tom çok şanslıydı.

Tom hatte großes Glück.

Ama o şanslıydı.

Aber er hatte Glück.

Tom gerçekten şanslıydı.

Tom hatte eine Menge Glück.

Arkadaşım benden daha şanslıydı.

Mein Freund hatte mehr Glück als ich.

Sınavı geçmek için şanslıydı.

Sie bestand die Prüfung mit Glück.

Tom her zaman şanslıydı.

Tom war schon immer ein Glückspilz.

Tom öldürülmediği için şanslıydı.

- Tom hatte Glück, dass er nicht das Leben ließ.
- Tom hatte Glück, dass er mit dem Leben davongekommen ist.
- Tom hatte Glück, dass er nicht umgekommen ist.

O şanslıydı ve yarışmayı kazandı.

Er hatte Glück und gewann den Wettkampf.

O, sınavı geçtiği için şanslıydı.

Er hatte Glück, dass er die Prüfung bestanden hat.

Mary anahtarlarını bulduğu için şanslıydı.

Maria hatte Glück, dass sie ihre Schlüssel wiedergefunden hat.

- Tom şanslı idi.
- Tom şanslıydı.

Tom hatte Glück.

O, kaybettiği kitabı bulacak kadar şanslıydı.

Er hatte Glück, dass er das Buch, das er verloren hatte, wiederfand.

Tom iki dilli büyümek için şanslıydı.

Tom hatte das Glück, zweisprachig aufzuwachsen.

Allan şanslıydı ve vergi muhasebesi sınavını geçti.

Allan bestand mit Glück die Prüfung zum Steuerberater.

- O, anahtarlarını bulduğu için şanslıydı.
- Şansına anahtarlarını bulmuştu.

Er hatte Glück, dass er seine Schlüssel fand.

Tom çok dilli bir ortamda büyüdüğü için şanslıydı.

Tom hatte das Glück, in einem vielsprachigen Umfeld aufzuwachsen.

Tom, biri bunu yapmasına yardım ettiği için şanslıydı.

Tom hatte Glück, dass jemand ihm dabei geholfen hat.

Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.

Die Ranger hatten Glück. Dieses Mal reichte ein Schuss aus, um es zu verscheuchen.