Translation of "ücretli" in German

0.003 sec.

Examples of using "ücretli" in a sentence and their german translations:

O yüksek ücretli bir adamdır.

Er ist ein sehr gut bezahlter Mann.

- Tom'un iki haftalık ücretli tatili var.
- Tom'un iki hafta ücretli izni var.

Tom hat zwei Wochen bezahlten Urlaub.

Dün bir gün ücretli izin aldım.

Ich nahm gestern einen bezahlten Urlaubstag.

Tom'un üç haftalık ücretli tatili var.

Tom hat drei Wochen bezahlten Urlaub.

Tabi bunun yanı sıra ücretli üyelikleri de var.

Natürlich haben sie auch Mitgliedschaften bezahlt.

Üç haftalık aramadan sonra iyi ücretli bir iş buldu.

Nach dreiwöchiger Suche fand er eine gutbezahlte Arbeit.

Fransa'da işçiler her yıl dört haftalık ücretli izin alırlar.

Arbeiter in Frankreich haben vier Wochen bezahlten Urlaub pro Jahr.

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.

Jeder hat das Recht auf Erholung und Freizeit und insbesondere auf eine vernünftige Begrenzung der Arbeitszeit und regelmäßigen bezahlten Urlaub.