Translation of "Yolculuğa" in French

Cesur bir yolculuğa çıkıldı.

que ce soit voitures, motos ou bus.

Hayatı bir yolculuğa benzetiyoruz.

Nous comparons la vie à un voyage.

Onlar bir yolculuğa çıktı.

- Ils partirent en voyage.
- Elles partirent en voyage.

- Yolculuğa çıkıyorum.
- Seyahate çıkıyorum.

Je pars en voyage.

Ne zaman yolculuğa çıkıyorsun?

Quand partiras-tu en voyage ?

12 günlük yolculuğa çıkabilmek için

jonglant entre peur et courage

Seninle o yolculuğa çıklmak istiyorum.

J'aimerais faire cette excursion avec vous.

Yolculuğa çıkmak için valizini hazırlıyor.

Il prépare sa valise pour partir en voyage.

Bu yolculuğa tek başıma çıkmamam gerekiyor.

Je n'étais pas censée suivre ce chemin seule.

Bu tek yönlü yolculuğa sadece dişiler çıkar.

Seules les femelles font cet aller simple.

Yolculuğa çıkmadan önce saç tıraşı olmak istiyorum.

Je veux me faire couper les cheveux avant de partir en voyage.

O birkaç gün önce bir yolculuğa çıktı.

Elle est partie en voyage quelques jours auparavant.

Bizi direk boyut değiştirerek zamanda ve mekanda yolculuğa itebiliyor bunlar

Ils peuvent nous pousser à voyager dans le temps et dans l'espace en changeant directement de taille.