Translation of "Yetişkin" in French

0.004 sec.

Examples of using "Yetişkin" in a sentence and their french translations:

Yetişkin mezgitleri tanımlıyor.

qui sont des poissons plus nourrissants.

Yetişkin olmak üzere.

sont au seuil de l'âge adulte.

Yetişkin olduğunuzda gitmez.

ne s'en va pas quand vous êtes adulte.

Yetişkin olmayanlar giremez.

- Interdit aux mineurs.
- Les mineurs ne sont pas admis.

Tom bir yetişkin.

Tom est un adulte.

Çocuklarım artık yetişkin.

Mes enfants sont adultes maintenant.

Şimdi bir yetişkin olarak,

En tant qu'adulte, je lis bien,

Tom yetişkin bir adam.

Tom est un adulte.

Tom artık bir yetişkin.

- Tom est un adulte désormais.
- Tom est un adulte maintenant.

O yetişkin bir adam.

C'est un adulte.

Yetişkin bir adamın yarasını iyileştirdi.

elle guérit la douleur d'un adulte.

Sen artık yetişkin bir kadınsın.

Tu es une adulte maintenant.

- Tom bir yetişkin.
- Tom olgun.

Tom est un adulte.

Mary artık yetişkin bir kadın.

Marie est une femme adulte maintenant.

O, bana bir yetişkin gibi davranıyor.

- Il me traite comme un adulte.
- Il me traite en adulte.

Bir milyar yetişkin okuma yazma bilmemektedir.

Un milliard d'adultes sont analphabètes.

Şu oğlan bir yetişkin gibi konuşuyor.

Ce garçon parle comme un adulte.

Bir milyar yetişkin, okuma yazma bilmiyor.

Un milliard d'adultes sont analphabètes.

Çocuklar her zaman yetişkin olmak isterler.

Les enfants veulent toujours devenir adultes.

Çocuklar oyun oynarken yetişkin gibi davranırlar.

Les enfants aiment jouer aux adultes.

Bin milyon yetişkin okuma yazma bilmiyor.

Un milliard d'adultes sont analphabètes.

Bir milyar yetişkin okuma yazma bilmez.

Un milliard d'adultes sont analphabètes.

Tom bana bir yetişkin gibi davranıyor.

Tom me traite comme un adulte.

Yetişkin olup uyuşmazlık alanında çalışana kadar da

Ce n'est qu'après avoir grandi et travaillé sur les conflits

Erkek çocuğu yetişkin bir adammış gibi konuşuyor.

L'enfant parle comme s'il était un homme.

Yetişkin bir erkeğin ağlamasını görmekten nefret ederim.

Je déteste voir un homme adulte pleurer.

Yetişkin Amerikalıların yüzde altmış dokuzu fazla kiloludur.

Soixante-neuf pour cent des adultes américains sont en surpoids.

Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

La plupart des jeunes adultes aiment sortir la nuit.

Ama bu tepede onu koruyacak pek yetişkin yok.

Mais là-haut, il y a moins d'adultes pour la protéger.

Birçok güve, yetişkin olarak sadece birkaç gün yaşar.

Une vie adulte de papillon de nuit ne dure en général que quelques jours.

Yetişkin boyama kitapları son zamanlarda popüler hale geldi.

Les livres de coloriage pour adultes sont populaires depuis peu.

On sekiz yaşın üstündeki biri yetişkin olarak sayılır.

Toute personne de plus de dix-huit ans compte pour un adulte.

Onlar artık çocuk değil ama henüz yetişkin de değil.

Ce ne sont plus des enfants, mais pas encore des adultes.

"Benim çocuklarım artık yetişkin oldular. Ya seninkiler?" "Benimkiler de."

« Mes enfants sont déjà adultes. Et les vôtres ? » « Les miens aussi. »

Yetişkin bir kızım var, kendisi mutlu, zeki ve harika biri.

J'ai une fille adulte qui est géniale, heureuse et merveilleuse.

- Çocuklar yetişkin gibi davranmak isterler.
- Çocuklar yetişkinler gibi davranmak isterler.

Les enfants veulent se comporter comme des adultes.

Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecek içerler.

- Soixante pourcents des hommes adultes japonais consomment de l'alcool régulièrement.
- Soixante pourcents des hommes adultes japonais boivent régulièrement de l'alcool.

Bir çocuk olmak mı yoksa bir yetişkin olmak mı daha eğlencelidir?

Est-il plus amusant d'être un enfant ou un adulte ?