Translation of "Yarasalar" in French

0.004 sec.

Examples of using "Yarasalar" in a sentence and their french translations:

Bu yarasalar

ces chauves-souris

Yarasalar yankıyı kullanırlar.

Les chauves-souris emploient l'écho-localisation.

Yarasalar gece avlanır.

Les chauves-souris chassent la nuit.

yarasalar çok eski canlılardır

les chauves-souris sont de très vieilles créatures

yarasalar 54 milyon yaşında

les chauves-souris ont 54 millions d'années

yarasalar kuduz, sars, mers,

chauves-souris rage, secousses, mers,

Bu ses de ne? Yarasalar!

C'est quoi, ce bruit ? Des chauves-souris !

Birinci tür küçük gövdeli yarasalar

chauves-souris à petit corps de premier type

Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...

Elles migrent sur des centaines de kilomètres chaque année,

Erken evrimleşmiş bir canlıdır bu yarasalar

Ces créatures sont une créature évoluée au début

şimdi bir bakalım bu yarasalar insanlara

Jetons un coup d'œil à ces chauves-souris

Yeryüzündeki memelilerin %20'sini yarasalar oluşturuyor

Les chauves-souris représentent 20% des mammifères du monde

Eğer ki yarasalar o böcekleri yemezlerse

si les chauves-souris ne mangent pas ces insectes

Onların hepsinin aslında gerçek sahipleri yarasalar

les vrais propriétaires de tous sont des chauves-souris

Vampir yarasalar zaten bir çok filme

les chauves-souris vampires sont déjà dans de nombreux films

Yarasalar, burunlarının etrafındaki ısı algılayıcılarla hedef belirler.

Les capteurs thermiques des vampires les aident à choisir leur cible.

Virüsü ise çok kolay taşır bu yarasalar

ces chauves-souris portent le virus très facilement

Neden yarasalar bu kadar çok gündeme geliyor?

Pourquoi les chauves-souris arrivent-elles autant?

Işte bu durum yüzünden yarasalar insanlarla yakınlaşıyor

à cause de cette situation, les chauves-souris se rapprochent des gens

Sonuç olarak yarasalar yaşam için çok önemli

En conséquence, les chauves-souris sont très importantes pour la vie.

Fakat yarasalar ne kötüdür ne de kötülüktür

mais les chauves-souris ne sont ni mauvaises ni mauvaises

Ona da şöyle bir açıklama yapalım. Yarasalar uçabiliyor

Faisons-lui aussi une déclaration. Les chauves-souris peuvent voler

Aslında yarasalar muazzam derecede önem taşıyor insanlık için

En fait, les chauves-souris sont d'une importance capitale pour l'humanité.

Ayn çizgi romanlarda olduğu gibi yarasalar gece yaşarlar

les chauves-souris vivent la nuit comme dans les bandes dessinées.

Bu yarasalar ağırlığının %120'si kadar bir besin tüketir

ces chauves-souris consomment jusqu'à 120% de leur poids.

Ikinci tür ise büyük gövdeli ve meyve ile beslenen yarasalar

Le deuxième type est celui des chauves-souris à gros corps et se nourrissant de fruits.

Kesinlikle çok dikkat edilmeli çünkü yarasalar tek ısırıkla ölümcül virüsler bulaştırabilirler.

Il faut faire attention, car les chauves-souris peuvent transmettre des virus mortels en mordant.

Bu yarasalar hızlı ve uzun mesafe uçmaya alışık... ...havada cambazlığa değil.

Ces chauves-souris sont douées pour voyager vite sur de longues distances, pas pour les acrobaties.

Daha ılıman bölgelere gittiğimizde ise yarasalar bu hareketi gülük olarak yaparlar

Lorsque nous allons dans des régions plus tempérées, les chauves-souris font rire.

Sanki öyle bir anlattık ki sanki yarasalar çok kötü yaratıklarmış gibi

comme si on nous disait que les chauves-souris sont de très mauvaises créatures

Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.

Les chauves-souris vampires sont plus actives lors des nuits les plus sombres. Elles cherchent du sang dans l'obscurité.