Translation of "Kalemi" in French

0.431 sec.

Examples of using "Kalemi" in a sentence and their french translations:

Bu kimin kalemi?

À qui est ce crayon ?

- Hiç kalemi yoktu.
- Onun tek bir dolma kalemi yoktu.

Il ne disposait d'aucun stylo.

Tom kurşun kalemi açtı.

Tom a taillé un crayon.

Sara'nın 31 kalemi var.

Sara a trente et un stylos.

Onun birkaç kalemi var.

Il a quelques stylos.

Kalemi alıp adresi yazdı.

Elle prit le stylo et écrivit l'adresse.

Bir bıçakla kalemi yonttum.

J'ai aiguisé un crayon avec un couteau.

Şimdilik bu kalemi kullanabilirsiniz.

- Tu peux utiliser ce stylo, pour l'instant.
- Vous pouvez utiliser ce stylo, pour le moment.

Bu kalemi kullanabilir miyim?

Puis-je utiliser ce crayon ?

Kalemi masanın altında değildi.

Son stylo n'était pas sous la table.

Yeterli param olsaydı kalemi alırdım.

Si j'avais eu plus d'argent, j'aurais acheté le stylo.

Kurşun kalemi olan var mı?

- Est-ce que l'un de vous a un crayon ?
- Est-ce que l'une d'entre vous a un crayon ?

Lütfen bu kalemi bana ver.

S'il te plaît, donne-moi ce stylo.

Bu kalemi ödünç alabilir miyim?

Puis-je emprunter ce stylo ?

Lütfen bana bu kalemi verin.

- S'il te plaît, donne-moi ce stylo.
- S'il vous plaît, donnez-moi ce stylo.

Onun hiç kurşun kalemi yoktu.

Elle n'avait même pas un crayon.

O, bu kalemi şu mağazadan aldı.

Elle a acheté ce stylo dans ce magasin.

Onun kaç tane dolma kalemi var?

Combien de stylos a-t-elle ?

Tom'un bir kurşun kalemi bile yok.

- Tom n'a même pas un crayon.
- Tom n'a même pas de crayon.

Bana o kurşun kalemi uzatır mısın?

Tu veux bien me donner ce crayon ?

Eğer fazla param olsaydı, kalemi alırdım.

Si j'avais eu plus d'argent, j'aurais acheté le stylo.

"Ben bu kalemi kullanabilir miyim?" "Evet, kullanabilirsin."

« Puis-je utiliser ce crayon ? » « Oui, tu peux. »

"Bu kalemi ödünç alabilir miyim?" "Tabii, alın."

« Pourrais-je emprunter ce stylo ? » « Bien sûr, vas-y. »

Sara'nın otuz bir tane tükenmez kalemi var.

Sara a trente et un stylos.

O, kurşun kalemi ile düz bir çizgi çizdi.

- Il traça une ligne droite avec son crayon.
- Il traça une ligne droite de son crayon.