Translation of "Kadınlara" in French

0.006 sec.

Examples of using "Kadınlara" in a sentence and their french translations:

Kadınlara tecrübelerini sorabilirlerdi.

Ils auraient pu interroger les femmes sur leur expérience.

Kadınlara ve çevreye gidiyor,

vont aux femmes et à l'environnement,

Ve kadınlara yönelik kriz.

et une crise pour les filles.

Kadınlara sinirli olmamaları söyleniyor.

Aux femmes, d'arrêter d'être en colère.

Kadınlara yönelik şiddete karşıyım.

Je suis contre les violences faites aux femmes.

Kadınlara oy hakkı verildi.

On donna aux femmes le droit de vote.

Bilirsiniz işte kadınlara karşı duyarlı

sensible avec les femmes,

Kadınlara en içten şükranlarımı sunuyorum.

Aux femmes, j'adresse mes vifs remerciements.

Kantabai ve diğer kadınlara, kadınlarımız

J'ai dit à Kantabai et aux autres femmes

Oradaki kadınlara üretimi, ekonomik faaliyetleri,

la production, les activités économiques des femmes,

Kadınlara hak vermekten, özgürlüğünü vermekten,

Donner des droits aux femmes, donner la liberté,

Kadınlara saygı gösteren erkekler yok değil.

Bien sûr qu'il y a des hommes qui respectent les femmes, beaucoup,

Kadınlara özel gazete bile basabilmişlerdi aslında

ils pourraient même imprimer des journaux pour les femmes

Çünkü kadınlara sonsuz bir güveni vardır

Parce que les femmes ont une confiance sans fin

Kadınlara, hava durumuna güvenebildiğimiz kadar güvenmeliyiz.

Il faut se fier aux femmes à peu près comme on se fie au temps.

Bütün kadınlara değil sadece ona cevabını veriyor

non seulement à toutes les femmes, mais à elle

- O kadınları hor görür.
- Kadınlara tepeden bakıyor.

Il est condescendant avec les femmes.

Kadınlara dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar değer veriliyor

Les femmes sont valorisées plus que partout ailleurs dans le monde

Sarhoş erkekler kulüpteki kadınlara yönelik aşağılayıcı yorumlar yapıyorlardı.

- L'ivrogne fit des remarques désobligeantes à l'égard des femmes du cercle.
- L'ivrogne a fait des remarques désobligeantes à l'égard des femmes du cercle.

- Asyalı kadınları çekici buluyor.
- Asyalı kadınlara ilgi duyuyor.

Il est attiré par les femmes asiatiques.

Aynı iş için kadınlara daha az ücret ödendiğini sanıyor.

les femmes, sont moins payées pour un même travail.

Örneğin, Mee Too hareketinden sonra kadınlara rehberlik yapmaya istekli

cinq fois moins d'hommes veulent devenir le mentor d'une femme

Nüfusumuzun yüzde 51'ini oluşturan genç kız ve kadınlara

Les femmes et les filles, qui constituent 51% de notre population,

Kadınlara yönelik domuz, hayvan ve köpek gibi hakaretlerde bulunuyorsunuz

tu insultes les femmes comme les cochons, les animaux et les chiens

Cumhuriyet dönemiyle başlayan batı medeniyeti kadınlara çok büyük haklar tanımıştır

La civilisation occidentale, qui a commencé avec la période républicaine, a donné aux femmes de grands droits.