Translation of "Kıyısında" in French

0.037 sec.

Examples of using "Kıyısında" in a sentence and their french translations:

Thames'in kıyısında yürüdük.

Nous avons marché au bord de la Tamise.

Biz gölün kıyısında yürüyüşe gittik.

Nous fîmes une promenade sur les berges du lac.

Birkaç adam nehir kıyısında balık avlıyor.

Plusieurs hommes pêchent à partir de la berge.

Paris Seine nehri kıyısında güzel bir şehirdir.

Paris, qui est traversé par la Seine, est une ville magnifique.

Ama nehrin karşı kıyısında , Roma müttefiki olan Cavares kabilesi kamp kurmuştu.

Mais sur la rive opposée, le campement était l'armée de la tribu Cavares, un allié romain.

Britanya kıyısında, boyu sadece dört santim olan bir teke kapana kısılmış.

Sur la côte britannique, une crevette de 4 cm est piégée.

Eski İskandinav destanlarına göre, Baltık kıyısında Jomsborg'da müstahkem bir üsleri vardı.

Selon les sagas du vieux norrois, ils avaient une base fortifiée sur la côte baltique, à Jomsborg.

- Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
- Evim denize yakın olduğu için sık sık sahile inerim.

Je vis près de la mer alors je me rends souvent à la plage.

Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.

Alice commençait à être très fatiguée d'être assise à côté de sa sœur sur la berge et de n'avoir rien à faire : une ou deux fois, elle avait jeté un coup d'œil dans le livre que sa sœur était en train de lire, mais il ne contenait aucune image ni conversation, « et à quoi sert un livre », pensait Alice, « sans images ni conversations ? »