Translation of "Hele" in French

0.003 sec.

Examples of using "Hele" in a sentence and their french translations:

Hele şükür gittiler!

Bon débarras !

- Dur.
- Dur hele.

Attends.

Hele bir yoklayayım.

Laisse-moi tout d'abord l'inspecter.

Hele şükür biri beni ciddiye aldı.

Enfin quelqu'un me prenait au sérieux !

- Bu an meselesi.
- Nihayet.
- Hele şükür.

- Il est grand temps !
- Il est temps.
- Il est grand temps.
- Il est bien temps !
- C'est l'heure.

- Buraya gel evlat.
- Gel hele uşağum.

- Viens ici mon garçon.
- Venez ici mon garçon.

Hele bir de transhümanistlere başlatmayın şimdi beni.

N'évoquons même pas le transhumanisme.

Hele ki yüksek çalıların arasında. Yolu yarıladılar.

Surtout dans les hautes herbes. Ils sont à mi-chemin.

Hele ki o kadın bir Türk ise

Surtout si cette femme est turque

- Seni bir yakalarsam!
- Ay, seni bir yakalarsam!
- Seni hele bir yakalayayım!

- Ah, si je te prends !
- Ah, si je t'attrape !

Karanlık bir odada siyah bir kediyi bulmak çok zordur, hele odada hiç kedi yoksa.

Il est très difficile de trouver un chat noir dans une pièce sombre, surtout s'il n'y a pas de chat.

- Kimin konuştuğuna bak.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Konuşana bak hele.
- Diyene de bakın.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

Regarde qui dit ça.