Translation of "Dolarlık" in French

0.026 sec.

Examples of using "Dolarlık" in a sentence and their french translations:

Sally, yirmi-dolarlık bir banknotu beş dolarlık banknotlarla değiştirdi.

Sally a échangé un billet de vingt dollars contre des billets de cinq dollars.

1000 dolarlık hediyeleri daha başlangıç.

c'est que leur don de 1 000 dollars est probablement un don de base.

Birlikte milyonlarca dolarlık değer yarattılar,

Ensemble, ils ont créé des millions de dollars de valeur,

Bu yüz dolarlık bir banknot.

- C'est une facture de cent dollars.
- C'est un billet de cent dollars.

Lİge 400 milyon dolarlık dava açıyor.

et il poursuit la ligue en justice pour 400 millions de dollars.

Milyonlarca dolarlık MR makinesinin işlevini üstlenerek

d'une machine IRM de plusieurs millions de dollars

O, on dolarlık bir mendil aldı.

Elle a acheté un mouchoir pour dix dollars.

Bir dolarlık banknotun var mı hiç?

Est-ce que tu aurais un billet d'un dollar ?

Aşırı hızdan otuz dolarlık cezaya çarptırıldım.

J’ai reçu une amende de cinquante dollars pour excès de vitesse.

Tom oyunda 300 dolarlık bahse girdi.

Tom a parié 300 dollars sur le jeu.

22 milyon dolarlık yatı bir kenara bırakın

et on ne m'aurait pas invitée dans une barque,

Şimdi anladınız mı sizin 8500 dolarlık hevesinizi

Avez-vous compris maintenant que votre enthousiasme de 8500 $

Onun işi 2.000 dolarlık sermaye ile başlatıldı.

Son entreprise a été démarrée avec un capital de deux mille dollars.

Tom caddede yüz dolarlık kağıt para buldu.

Tom a trouvé un billet de cent dollars dans la rue.

22 milyon dolarlık bir yattaki altı misafirden biriydim.

J'étais parmi six invités sur un yacht à 22 millions de dollars,

4 trilyon dolarlık bir değer ortaya çıkarmış oluruz.

nous libérons un potentiel de 4 trillions de dollars.

Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.

Mais grâce à un nettoyage très coûteux, les animaux reviennent.

O, onun için on dolarlık para cezasına çarptırıldı.

Elle a eu une amende de 10 dollars pour ça.

Benim yirmi dolarlık bir banknotum vardı, ama onu kaybettim.

J'ai eu un billet de vingt dollars, mais je l'ai perdu.

Noel için Tom'dan 300 dolarlık bir hediye kartı aldım.

J'ai reçu une carte cadeau de 300 $ de Tom pour Noël.

O umut verici bir işte iki yüz dolarlık yatırım yaptı.

Il a investi deux cents dollars dans une affaire prometteuse.

Sanki, "6 Milyon Dolarlık Adam" filminin hüzünlü bir versiyonu gibiydi.

une version plus mélancolique de « L'homme qui valait trois milliards ».

Benim haziran ayı kredi kartı ekstresinde 145 dolarlık bir uyuşmazlık var.

Il y a une différence de 145 dollars dans mon relevé de carte de crédit de juin.

Benim bin dolarlık seyahat çeklerim ve beş yüz dolar nakitim var.

J'ai mille dollars en chèques de voyage et cinq cents dollars en liquide.

- Biz bin dolarlık zarar tahmin ediyoruz.
- Hasarın bin dolar olduğunu tahmin ediyoruz.

- Nous estimons le dommage à mille dollars.
- Nous estimons les dégâts à mille dollars.

Efendim, otel odasında sigara içtiniz ve faturanıza 200 dolarlık bir ücret ekledik.

Monsieur, vous avez fumé dans votre chambre et nous avons ajouté 200 dollars de frais à votre facture.