Translation of "Büyüklüğünü" in French

0.006 sec.

Examples of using "Büyüklüğünü" in a sentence and their french translations:

Suçunun büyüklüğünü anladı.

- Il prit conscience de l'ampleur de son crime.
- Il a pris conscience de l'ampleur de son crime.

Mezgit balığı stoğunun büyüklüğünü

a durement travaillé dans la mer de Béring

Sorunların büyüklüğünü fark etmemiştim.

Je n'avais pas réalisé l'amplitude du problème.

Fakat büyüklüğünü ve ne zaman olacağını bilemiyoruz

mais nous ne connaissons pas sa taille et quand

Yapılan yapının büyüklüğünü bir düşünün şimdi karınca için

La taille de la structure fait penser pour l'instant aux fourmis

Dünyanın ulaştığı gelişimin büyüklüğünü gösteriyor. Ancak birkaç dezavantajdan

montrent l'ampleur du développement que le monde a atteint. Mais plusieurs inconvénients doivent être