Translation of "Ahşap" in French

Ahşap masa

Table en bois

Ahşap yanar.

Le bois brûle.

Ahşap kolaylıkla yanar.

Le bois brûle facilement.

Ahşap kolayca yanar.

Les bois brûlent facilement.

Ahşap ağaçlarda yetişmiyor.

Le bois ne pousse pas sur les arbres.

Bu masa ahşap.

Cette table est en bois.

- Tahta yüzer.
- Ahşap yüzer.

Le bois flotte.

Bu ahşap bir masadır.

Celle-ci est une table de bois.

Ahşap bir masam var.

J'ai une table en bois.

Ahşap bir zemin güzeldir.

C'est beau un plancher en bois.

Kuru ahşap iyi yanar.

Bois sec brûle bien.

Howard ailesinde ise ahşap çekmece

tandis que les Howard ont un tiroir en bois

Ahşap masa almak istiyorum.Nereden alabilirim?

Je veux acheter une table en bois, où puis-je me la procurer?

Keşiş ahşap bir kulübede yaşıyordu.

L'ermite vivait dans une cabane en bois.

Bahçe ahşap bir çitle çevriliydi.

Le jardin était entouré par une barrière en bois.

Ahşap yüzer, ancak demir batar.

- Le bois flotte, mais le fer coule au fond.
- Le bois flotte, mais le fer coule.

Ahşap bir bina inşa edeceğiz.

Je construirai un bâtiment de bois.

Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.

Les édifices en bois prennent facilement feu.

Ben ahşap bir masa yaptım.

J'ai fabriqué une table en bois.

Ahşap bir mobilya parçası yapıyor.

Il fabrique un meuble en bois.

Ahşap bir ev inşa ediyoruz.

Nous construisions des maisons en bois.

Ve içinde de ahşap bölmeler var,

avec des compartiments en bois à l'intérieur

Ahşap saplı bir atlama ipi istiyorum.

Je veux une corde à sauter avec des poignées en bois.

Ucuz ahşap kutu sandalyenin üstüne konuldu.

Une caisse de bois blanc était posée sur une chaise.

Takılarımı koymak için güzel bir ahşap kutum var.

J'ai une jolie boîte en bois pour ranger mes bijoux.

O eski bir ahşap sandığı miras olarak aldı.

- Il a hérité d'un vieux coffre en bois.
- Il hérita d'un vieux coffre de bois.

Bunun plastik olduğunu biliyordum ama ahşap gibi tadı vardı.

Je savais que c'était du plastique mais ça avait le goût du bois.

Ufak bir ahşap bungalovumuz vardı. Suyun en yükseldiği noktanın altındaydı.

On avait un bungalow en bois sous le niveau des hautes eaux.

Sonra, Khumbu Buz Çağlayanı'nın üzerine ahşap bir köprü inşa edildi.

qui ont servi à bâtir un pont en bois au-dessus de la cascade de glace de Khumbu.

Ahşap su içinde on yıl kalabilir ama o asla bir timsah olmaz.

Une bûche peut rester dix ans dans une rivière, mais elle ne deviendra jamais un crocodile.

İçerisinde ahşap ve masa geçen yazıları bizim karşımıza en çok tıklanma oranına göre listeliyordu.

Il a répertorié les articles avec du bois et des tables selon le taux le plus cliqué.

Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılmaktadır.

Le bento est un petit repas composé de riz bouilli et d’algues, que l’on vend dans des boîtes de bois blanc.

Mesela örneğin bundan on beş yıl önce ahşap bir masa almak istiyorsunuz Google'a yazmanız gereken şey şu olurdu ;

Par exemple, si vous voulez acheter une table en bois il y a quinze ans, vous devrez écrire à Google;