Translation of "Gök" in Finnish

0.010 sec.

Examples of using "Gök" in a sentence and their finnish translations:

- Hayvanlar gök gürültüsü tarafından korkutuldular.
- Hayvanlar gök gürültüsünden korktular.

Eläimet säikkyivät ukkosta.

Astronomi gök cisimlerinin bilimidir.

Tähtitiede on oppi taivaankappaleista.

- Gök mavidir.
- Gökyüzü mavidir.

- Taivas on sininen.
- Se taivas on sininen.

Yıldırımdan sonra, gök gürültüsü geldi.

Salaman jälkeen tuli ukkosen jyrinä.

Gök mavisi bir kazağı var.

Hänellä on taivaansininen pusero.

Gök gürültüsünü duydum, fakat şimşeği görmedim.

Kuulin ukkosenjyrinää, mutta en nähnyt salamaa.

Tom gök bilimi ve yıldız bilimi arasındaki farkı bilmiyor.

- Tuomo ei tiedä mitä eroa tähtitieteellä ja astrologialla on.
- Tuomo ei tiedä mitä eroa astronomialla ja astrologialla on.
- Tuomas ei tiedä astronomian ja astrologian välistä eroa.
- Tuomas ei tiedä tähtitieteen ja tähdistäennustamisen välistä eroa.
- Tuomas ei erota astronomiaa ja astrologiaa toisistaan.
- Tuomas ei erota tähtitiedettä ja tähdistäennustamista toisistaan.

Gök gürültülü fırtınalar hem korkutucu hem de heyecan vericidirler.

Ukkosmyrskyt ovat sekä pelottavia että jännittäviä.

Kopernik zamanında birçok gök bilimci,1000 yıldan daha fazla süre önce Yunan gök bilimci Batlamyus tarafından geliştirilen teoriye inanıyordu. Batlamyus'a göre Dünya evrenin merkeziydi ve hareketsizdi. Batlamyus, diğer bütün gök cisimlerinin Dünya etrafında karmaşık bir düzende hareket ettiğine inanıyordu.

Kopernikuksen elinaikana useimmat tähtitieteilijät uskoivat kreikkalaisen tähtitieteilijä Ptolemaioon yli tuhat vuotta vanhaan teoriaan. Ptolemaios sanoi Maan olevan maailmankaikkeuden keskipiste ja liikkumaton. Hänen mukaansa taivaankappaleet liikkuivat monimutkaisia ratoja myöten ympäri Maata.

Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.

Ukonilma on selitetty tieteellisesti, eikä kansa enää usko sen olevan merkki jumalten vihastumisesta, siispä ukkonenkaan ei enää ole niin pelottava.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

Sataa kaatamalla.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sert yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

Sataa kaatamalla.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Sataa kaatamalla.
- Sataa kuin Esterin perseestä.
- Sataa kuin saavista kaataen.