Translation of "Ettiğini" in Finnish

Tavsiye ettiğini yapacağım.

Minä teen mitä suosittelit.

Tavsye ettiğini yapacağım.

Teen mitä suosittelet.

Tom'la flört ettiğini duydum.

Kuulin, että olet käynyt ulkona Tomin kanssa.

İşinden nefret ettiğini biliyorum.

Tiedän, että vihaat työtäsi.

Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi.

Hän saavutti tavoitteensa taidokkaasti.

- Hak ettiğini buldu.
- Şeytan azapta gerek.
- Hak etti.
- Ettiğini buldu.

Se on hänelle oikein.

Onların fark ettiğini düşünüyor musun?

Luuletko, että he huomasivat?

Artık şikâyet ettiğini duymak istemiyorum.

En halua enää kuunnella valitustasi.

Tom'un benden nefret ettiğini düşündüm.

Luulin, että Tom vihasi minua.

Kitabı kütüphaneye iade ettiğini iddia ediyordu.

Hän väitti, että hän oli palauttanut kirjan kirjastoon.

Kimsenin ne yaptığını fark ettiğini sanmıyorum.

En usko, että kukaan huomasi mitä teit.

Tom Mary'nin John'u tehdit ettiğini biliyordu.

Tom tiesi, että Mari oli uhannut Jonia.

Tom'un evi terk ettiğini biliyor muydun?

Tiesitkö, että Tom on lähtenyt kotoa?

Onun onun babasına yardım ettiğini asla görmedim.

En ole koskaan nähnyt hänen auttavan isäänsä.

Onların size bir iş teklif ettiğini düşündüm.

Ajattelin että he tarjosivat sinulle työtä.

Tom'un daha önce şikâyet ettiğini hiç duymadım.

En ole koskaan aikaisemmin kuullut Tomin valittavan.

Neyi ima ettiğini biliyorum ve bundan hoşlanmıyorum.

Mä tiedän, mitä sä vihjailet, ja mä en pidä siitä.

Mary'nin benimle flört ettiğini gerçekten düşünüyor musun?

Oletko todella sitä mieltä, että Mari flirttaili minulle?

Herhangi birinin bizim ne yaptığımızı fark ettiğini sanmıyorum.

En usko, että kukaan huomasi mitä me teimme.

Bunun onlar için çok şey ifade ettiğini biliyorum.

Tiedän, että se merkitsee paljon heille.

Mary'nin kasabayı niçin terk ettiğini Tom kesinlikle biliyor.

Tom varmastikin tietää miksi Mary lähti kaupungista.

Tom Mary'nin bunu yapmaya niyet ettiğini söylüyor. söylüyor.

Tom sanoo, että Mari aikoo tehdä niin.

Tom Mary'nin neden onu terk ettiğini ona söylemesini istedi.

Tom pyysi Maria kertomaan hänelle miksi Mari jättää hänet.

Tom'un senin için ne çok şey ifade ettiğini biliyorum.

Tiedän miten paljon Tom merkitsi sinulle.

Tom Mary'nin onun en iyi arkadaşıyla flört ettiğini keşfetti.

Tom sai selville, että Mary oli flirttaillut hänen parhaan ystävänsä kanssa.

Tom Mary'yi neyin bu kadar mutsuz ettiğini merak ediyordu.

- Tomi ihmetteli, mikä oli tehnyt Marin niin surulliseksi.
- Tomi ihmetteli, mikä oli tehnyt Marin niin tyytymättömäksi.
- Tomi ihmetteli, mikä oli saanut Marin niin happamaksi.

- Bazıları tam vücut tarayıcılarının anayasanın dördüncü ek maddesini ihlal ettiğini iddia ediyor.
- Bazıları tam vücut tarayıcılarının Amerikan anayasasının 4. ek maddesini ihlal ettiğini ileri sürüyor.

Jotkut väittävät, että kokovartaloläpivalaisimet rikkovat neljättä lainlisäystä.