Translation of "çocuklar" in Finnish

0.009 sec.

Examples of using "çocuklar" in a sentence and their finnish translations:

Üzgünüm, çocuklar.

Anteeksi.

Üzgünüm çocuklar!

Anteeksi.

Çocuklar uyuyorlar.

- Lapset ovat unessa.
- Muksut ovat unessa.

Çocuklar, dinleyin!

- Lapset, kuunnelkaa!
- Kuunnelkaa lapset!

Çocuklar şımartılmamalı.

- Lapsia ei pidä hemmotella.
- Lapsia ei pidä lelliä piloille.

Onlar çocuklar.

He ovat kakaroita.

Çocuklar okulda.

Lapset ovat koulussa.

Çocuklar etkilenmiş.

Lapset ovat ihmeissään.

Çocuklar nerede?

Missä lapset ovat?

Çocuklar masraflıdır.

Lapset ovat kalliita.

- Çocuklar çoktan yoruldular.
- Çocuklar zaten yorgun.

- Lapset ovat jo väsyneitä.
- Lapsia väsyttää jo.

Çocuklar parkta oynuyorlardı.

Lapset leikkivät puistossa.

Sonra görüşürüz çocuklar.

Nähään myöhemmin, tyypit.

Onlar hoş çocuklar.

He ovat mukavia tyyppejä.

Sizi özledim çocuklar.

Mulla oli teitä ikävä, lapsoset.

Benim çocuklar okulda.

- Minun lapseni ovat koulussa.
- Mun lapset on koulus.

Çocuklar çabuk öğrenir.

Lapset oppivat nopeasti.

Çocuklar mıknatıslarla oynadılar.

Lapset leikkivät magneeteilla.

Sizi seviyorum çocuklar.

Rakastan teitä.

Çocuklar dışarıda oynamalılar.

Lasten pitäisi leikkiä ulkona.

Çocuklar enerji dolular.

Lapset ovat täynnä tarmoa.

Çocuklar yetişkinlerden öğrenirler.

Lapset oppivat aikuisilta.

Çocuklar çıplak yüzüyorlardı.

Lapset uivat alasti.

Siz bekleyin, çocuklar.

Oottakaa, tyypit.

Çocuklar bahçede oynadılar.

Lapset leikkivät puutarhassa.

Çocuklar uyuyor mu?

- Nukkuvatko lapset?
- Ovatko lapset nukkumassa?
- Nukkuvatko ne lapset?
- Ovatko ne lapset nukkumassa?

Çocuklar kolaylıkla üşütürler.

Lapset vilustuvat helposti.

- Onların hepsi masum çocuklar.
- Onların hepsi zararsız çocuklar.

He ovat kaikki viattomia lapsia.

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün.

Liikkukaa varovasti.

Durun, yavaş olun çocuklar.

Nyt varovasti.

Bütün çocuklar elmaları sevmezler.

Kaikki lapset eivät tykkää omenoista.

Siz çocuklar eğleniyor musunuz?

Onks teillä kivaa?

Çocuklar zaten okula gitti.

Lapset ovat jo menneet kouluun.

Çocuklar Duck Hunt oynuyor.

- Muksut pelaavat Duck Huntia.
- Lapset pelaavat Duck Huntia.

Siz çocuklar harika yapıyorsunuz.

Te tyypit pärjäätte hienosti.

2.30'da görüşürüz çocuklar.

Nähdään puoli kolmelta.

Çocuklar kafası karışmış görünüyor.

Lapset näyttävät olevan hämillään.

Çocuklar ebeveynlerini taklit ederler.

Lapset matkivat vanhempiaan.

Çocuklar tamamen çamurla kaplıydı.

- Pojat olivat täysin mudan peitossa.
- Pojat olivat yltäpäältä mudan peitossa.

Çocuklar kendi kaderlerine bırakıldılar.

Lapset oli jätetty oman onnensa nojaan.

Siz çocuklar bir sorunsunuz.

Te aiheutatte päänvaivaa.

Çocuklar meyve suyunu severler.

Lapset pitävät hedelmämehusta.

Karım ve çocuklar oradaydı.

Vaimoni ja lapseni olivat siellä.

Çocuklar tepeden aşağıya yuvarlandılar.

Lapset pyörivät mäkeä alas.

Siz çocuklar burada kalın.

Jääkää te lapset tänne.

Çocuklar reklamlardan kolayca etkilenirler.

Mainonta vaikuttaa lapsiin herkästi.

Bir mola verin, çocuklar.

Pitäkää tauko, pojat.

Otistik çocuklar asla sıkılmazlar.

Autistilapsilla ei koskaan ole tylsää.

Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.

Lapset pitävät puussa kiipeilystä.

- Çocuklar Tom'a anasının kuzusu dediler.
- Çocuklar Tom'a süt kuzusu dediler.

- Lapset haukkuivat Tomia mammanpojaksi.
- Lapset kutsuivat Tomia mammanpojaksi.

Bazı çocuklar çimenlerin üzerinde oynuyor.

Muutama lapsi leikkii nurmella.

Bu film çocuklar için uygun.

Tuo elokuva on lapsille soveltuva.

Çocuklar çilekli dondurma sevdiklerini söylediler.

Lapset kertoivat rakastavansa mansikkajäätelöä.

Çocuklar babalarını hızla ayrılmaya zorladı.

Lapset usuttivat isäänsä lähtemään nopeasti.

Bu film çocuklar için korkutucu.

Tämä elokuva on lapsille pelottava.

Çocuklar böyle aptalca şeyler söylerler.

Lapset sanovat niin typeriä asioita.

Genel olarak, çocuklar dondurma sever.

Pääsääntöisesti lapset pitävät jäätelöstä.

Çocuklar toplama ve çıkarmayı öğreniyor.

Lapset oppivat yhteen- ja vähennyslaskua.

Hepsinden öte, çocuklar sevgiye muhtaçtır.

Erityisesti lapset tarvitsevat rakkautta.

Çocuklar polisler ve soyguncular oynuyordu.

Pojat leikkivät rosvoa ja poliisia.

Çocuklar böyle eğlendirici şeyler söylüyor.

Lapset sanovat niin huvittavia asioita.

Tanrım, kötü bir haberim var çocuklar.

Huonoja uutisia.

18 yaşın altındaki çocuklar içeri alınmazlar.

Alle 18 ikäisiä ei päästetä sisään.

O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.

Hän kulki hitaasti, jotta lapsi saattoi seurata mukana.

Eve döndüğü zaman, çocuklar çoktan uyumuştu.

Kun hän palasi kotiin, lapset olivat jo unessa.

Bütün çocuklar hava kararmadan önce uyudu.

Kaikki lapset nukahtivat ennen pimeän tuloa.

Şimdi küçük çocuklar için yatma vakti.

Nyt on lasten nukkumaanmenoaika.

Bütün çocuklar bir gün yuvadan ayrılır.

Lapset lentävät kaikki pesästä jonain päivänä.

Çocuklar bir sürü aptalca şeyler yaparlar.

Lapset tekevät paljon typeriä asioita.

Çocuklar sık sık aptalca şeyler yaparlar.

Lapset tekevät usein typeriä asioita.

Çocuklar tatlı için çikolatalı puding yediler.

- Lapset söivät suklaavanukasta jälkiruoaksi.
- Ne lapset söivät suklaavanukasta jälkiruoaksi.

Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.

Lapset jakoivat pizzan keskenään koulun jälkeen.

Vay canına, bu kötü bir durum çocuklar.

Tämä on huono tilanne.

Siz çocuklar masayı temizlememe yardım eder misiniz?

Auttaisitteko te lapset minua pöydän kattamisessa?

Çocuklar korkunç biçimde hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.

Pojat näyttävät kauhean pettyneiltä.

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün. Gerçekten dikkatli olmamız lazım.

Liikkukaa varovasti.

Ebeveynleri zengin olan çocuklar parayı nasıl kullanacaklarını bilmezler.

Rikkaiden vanhempien lapset eivät ymmärrä rahan päälle.

Sadece sanatçılar ve çocuklar hayatı olduğu gibi görür.

Vain taitelijat ja lapset näkevät elämän sellaisena kuin se on.

- Fakir oğlanlar korkuyla titriyor.
- Zavallı çocuklar korkudan titriyorlardı.

Poikaparat tärisivät pelosta.

Aile arazisinin geniş alanını çocuklar arasında eşit olarak böleceğiz.

Jaamme perheemme omistaman suuren maa-alueen tasapuolisesti lastemme kesken.

Tom çocuklar yemek yedikten sonra yemek yemeği umursamadığını söylüyor.

Tom sanoo ettei häntä haittaa syödä lasten jälkeen.

Küçük çocuklar genellikle ejderhalar ve diğer canavarlar hakkında kitapları sever.

Pienet lapset pitävät usein lohikäärmeistä ja muista hirviöistä kertovista kirjoista.

Çocuklar kamp ateşi etrafına oturdu ve Tom'un hayalet hikayelerini anlatışını dinledi.

Lapset istuivat nuotion ympärillä ja kuuntelivat Tomin kummitusjuttuja.

Tom ve Mary çocuklar olmadan birlikte geçirecek zamanlarının olmadığı konusunda sık sık şikayetçi oldu.

Tomi ja Mari valittivat sitä usein, että heillä ei ollut koskaan aikaa yhdessäoloon ilman lapsia.

- O da sınıftaki diğer çocuklar kadar zekidir.
- O, sınıftaki herhangi bir diğer çocuk kadar akıllıdır.

Hän on yhtä nokkela kuin kuka tahansa muu poika luokalla.