Translation of "Zıt" in English

"Zıt anlamlı" sözcüğü "eş anlamlı" sözcüğünün zıt anlamlısıdır.

The word ‘antonym’ is antonymous to ‘synonym’.

Wrong'un zıt kelimesi right'tır.

The opposite of wrong is right.

Kuzey güneyden zıt yöndedir.

North is the opposite direction from south.

Onlar zıt yönlere gittiler.

They went in opposite directions.

Onlar tamamen zıt görüşteler.

They are entirely contrasting opinions.

Aşk ve nefret zıt duygulardır.

Love and hate are opposite emotions.

Tom'un zıt bir sorunu var.

Tom has the opposite problem.

Bir paralelkenarın zıt yönleri paraleldir.

The opposite sides of a parallelogram are parallel.

Biz her zaman zıt yönlere gittik.

We always went in opposite directions.

Tom ve Mary zıt yönlere yürüdüler.

Tom and Mary walked off in opposite directions.

Tom ve Mary zıt yönlerde yürüyerek uzaklaştı.

Tom and Mary walked away in opposite directions.

Tom ve Mary koltuğun zıt uçlarında oturdular.

Tom and Mary sat at opposite ends of the couch.

- Uygunsuzun karşıt anlamlısı uygundur.
- Uygunsuzun zıt anlamlısı uygundur.

The opposite of "inconvenient" is "convenient".

- Uyanmak uyumanın karşıt anlamlısıdır.
- Uyanmak uyumanın zıt anlamlısıdır.

Waking up is the opposite of going to sleep.

Cümleyi birbiriyle zıt iki farklı biçimde çevirmek mümkün.

The sentence is capable of two interpretations, of which the first is the exact opposite of the other.

Tom ve Ken zıt hayatlar yaşayan en iyi arkadaşlardı.

Tom and Ken were best friends living opposite lives.

Newton'un üçüncü hareket kanununa göre her eylemin eşit ve zıt tepkisi vardır.

According to Newton's Third Law of Motion "Every action has an equal and opposite reaction."

Ekvatorun her iki tarafında hakim rüzgarlar zıt yönlerde eser. Sınırın kuzeye ve güneye kayması muson rüzgarlarını oluşturur.

On either side of the Equator the prevailing winds blow in opposite directions. Shifting of the boundary north and south creates the monsoon.