Translation of "Yememiş" in English

O günlerce yemek yememiş olabilir.

He might not have eaten for days.

- O sanki günlerce yemek yememiş gibi baktı.
- Günlerdir yemek yememiş gibi görünüyordu.

He looked as if he hadn't eaten for days.

Günlerdir hiç yemek yememiş gibi görünüyordu.

He looked as if he had not eaten for days.

Tom günlerce yemek yememiş gibi görünüyor.

Tom looks as if he hasn't eaten in days.

Tom günlerce yemek yememiş gibi görünüyordu.

Tom looked as if he hadn't eaten for days.

Tom, onu yememiş olmasını dilediğini söyledi.

- Tom said he wished he hadn't eaten that.
- Tom said that he wished he hadn't eaten that.

O sanki günlerce yemek yememiş gibi görünüyordu.

She looked as if she hadn't eaten in days.

Tom uzun zamandır hiçbir şey yememiş gibi görünüyordu.

Tom looked as if he hadn't eaten anything in a long time.

Tom o kadar çok tart yememiş olmayı diledi.

Tom wished he hadn't eaten so much pie.

Çok yemek yememiş olsaydın, şimdi bu kadar uykusuz kalmazdın.

If you had not eaten so much, you would not be so sleepy now.