Translation of "Yanınıza" in English

0.002 sec.

Examples of using "Yanınıza" in a sentence and their english translations:

- Bu yaptıklarınız yanınıza kalmayacak.
- Bu yaptıklarınızı yanınıza bırakmayacağım.

I won't let you get away with the things you've done.

Yanınıza birkaç peçete alın.

Take some napkins with you.

Bu yanınıza kâr kalmayacak.

- You won't get away with it.
- You won't get away with it!

Tüm eşyalarınızı yanınıza almayı unutmayın.

Be sure to take all your belongings with you.

Yanınıza oturmamın sakıncası var mı?

Do you mind my sitting next to you?

Yanınıza sadece bu çantayı mı alıyorsunuz?

Do you only have this bag with you?

Yağmur yağabilir, bu yüzden şemsiyenizi yanınıza alın.

It might rain, so take your umbrella with you.

- Yanına sadece tavsiye için geldim.
- Yanınıza sadece tavsiye almak için geldim.

I came to you for advice, nothing more.

Yağmur yağabilir gibi görünüyor bu nedenle yanınıza bir şemsiye almanız gerekir.

It looks like it might rain, so you should take an umbrella with you.

Her ihtimale karşı ona ihtiyacınız olur diye, bu ipi yanınıza almalısınız.

You should take this rope with you, just in case you need it.