Translation of "Yabancıdır" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yabancıdır" in a sentence and their english translations:

O, korkuya yabancıdır.

- He knows no fear.
- He is a stranger to fear.

Bütün çocuklar yabancıdır.

Children are all foreigners.

Merhamet ona yabancıdır.

- Compassion is alien to him.
- Compassion is alien to her.

Merhamet onlara yabancıdır.

Compassion is alien to them.

O, bana tamamen yabancıdır.

She is an utter stranger to me.

Tom burada bir yabancıdır.

Tom is a stranger here.

Gerçek kurgudan daha yabancıdır.

Fact is stranger than fiction.

O gelenek, Japonlara oldukça yabancıdır.

That custom is quite foreign to the Japanese.

O benim için bir yabancıdır.

She is a stranger to me.

O şimdi bana tamamen yabancıdır.

She is now an utter stranger to me.

O, Fransızca bilmeyen bir yabancıdır.

He is a foreigner who does not speak French.

Tom bu kasabada bir yabancıdır.

Tom is a stranger in this town.

O benim için tam bir yabancıdır.

He is a complete stranger to me.

O, benim için tamamen bir yabancıdır.

He is an utter stranger to me.

Bir İngiliz, Amerika Birleşik Devletleri'nde bir yabancıdır.

An Englishman is an alien in the United States.

Lüksemburg Büyük Dükalığı 563.000 nüfusa sahiptir ve bunların %46'sı yabancıdır.

The Grand-Duchy of Luxembourg has a population of 563,000 of which 46% are foreigners.

- Bu tür eylemler bizim inançlarımıza yabancıdır.
- Bu tür eylemler bizim inançlarımıza aykırıdır.

Such actions are alien to our beliefs.