Translation of "Yöneltti" in English

Saldırıyı Macarlara yöneltti.

leading the charge towards the Hungarian flank.

Tom silahını bana yöneltti.

Tom leveled his gun at me.

Sami, Leyla'yı suça yöneltti.

Sami influenced Layla into crime.

Düşünceli insanlardan makul sorular yöneltti.

has prompted reasonable questions from thoughtful people.

Bütün dikkatimi dışarıdaki manzaraya yöneltti.

He addressed my full attention to the landscape outside.

Tom uzaktan kumandayı televizyona yöneltti.

Tom pointed the remote at the TV.

O, çabalarını İngilizce konuşmayı öğrenmeye yöneltti.

She directed her efforts at learning to speak English.